03.06.2025
weather
14°
39,1640 %-0.09
44,7250 %-0.36
52,9988 %-0.17
4.231,08 -0,74
Ara
Sigorta Kulisi Gündem GrECo Genel Müdürü Gürer Baykal: “Ekonomik daralma derinleştikçe endüstriyel yangınlar artıyor”

GrECo Genel Müdürü Gürer Baykal: “Ekonomik daralma derinleştikçe endüstriyel yangınlar artıyor”

GrECo Genel Müdürü Gürer Baykal, 2024 Endüstriyel Yangın Raporu’nu değerlendirdi: "Ekonomik daralma derinleştikçe endüstriyel yangınlar artıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği süreçlerinin sorumluluğunu sigorta şirketlerine yüklemek adil değil"

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yayımlanan 2024 Endüstriyel Yangın ve Patlamalar Raporu, sadece iş güvenliği alanında değil, sigorta sektöründe de önemli yankı uyandırdı. 

GrECo International Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. Genel Müdürü Gürer Baykal, endüstriyel kazalara ilişkin artan riski ve sektörün buna vereceği yanıtları SİGORTAKULİSİ'ne değerlendirdi.

“Ekonomik kriz dönemlerinde yangın riski gözle görülür biçimde artıyor”

Baykal, yıllardır sektörde edindiği gözlemlere dayanarak yangın hadiselerinde artışın ekonomik koşullarla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti:

“Yıllar boyunca gözlemlediğimiz bir gerçek var ki, ekonomik daralma dönemlerinde endüstriyel yangınlarda ciddi artış yaşanıyor. Elbette burada kasıtlı yangınları dışarda tutarak konuşuyorum, çünkü bu tarz yangınların sayısal olarak tespit edilmesi güç. Ancak birçok vakada görüyoruz ki firmalar, ekonomik zorluklar karşısında yangın ve güvenlik önlemlerinde maliyet kısıtlamasına gidiyor. Bu da ciddi bir risk artışına neden oluyor. Sigorta sektörü ise bu artan risk karşısında sadece poliçe sunan bir yapıdan, riski azaltıcı bir ortak yapıya dönüşmek zorunda. Tavsiye vermekle yetinmemeli, çözüme ortak olmalı.”

“Sigorta şirketlerine İSG yüklemek hakkaniyetli değil”

TMMOB raporunda yer alan 29 işçi ölümü sonrası kamuoyunda sigorta şirketlerine yönelik bazı eleştirilerin yükseldiğini ifade eden Baykal, bu konuda denge çağrısında bulunuyor:

“Özellikle Bolu’da yaşanan trajik olay sonrası bazı kamu görevlileri ve medya mensupları sigorta şirketlerini hedef aldı. Bu çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Sigorta şirketleri bu poliçeleri sunar; ancak işletme, bu teminatları alıp almamakta özgürdür. Böyle bir serbestlik ortamında, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) süreçlerinin sorumluluğunu sigorta şirketlerine yüklemek adil değil. Sektör, elbette risk analizi ve danışmanlık sağlar ama asli denetim ve sorumluluk üretim tesisine ve devlete aittir.”

“Veri paylaşımı kültürü oluşturulmalı”

TMMOB’un öne çıkardığı “sigorta sektörü ile veri paylaşımı yapılmalı” önerisini oldukça önemli bulan Baykal, bu çağrının daha somut hale getirilmesi gerektiğini savunuyor:

“Sanayi tesislerine ait bilgiler KVKK kapsamında değerlendirilmediği sürece, kamu, sanayi ve sigorta şirketleri arasında ortak bir risk verisi havuzu oluşturulması son derece faydalı olur. Bu sadece sigorta fiyatlamasını değil, riskin anlaşılmasını, poliçelerin daha adil yapılandırılmasını ve önlem alınmasını da kolaylaştırır. Ortak bir hafıza, kolektif sorumluluk getirir.”

GrECo International Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. Genel Müdürü Gürer Baykal

“Risk analizinde sektör içinde seviye farkı var”

Risk değerlendirmesinin sigorta sektöründeki kalitesine de değinen Baykal, her şirketin aynı düzeyde derinlikte analiz yapmadığını ifade ediyor:

“Evet, çok başarılı, çok kapsamlı analiz yapan sigorta şirketleri ve brokerler var. Ancak aynı derecede zayıf ve yüzeysel bakan aktörler de mevcut. Ehil olanlar; sadece bina yapısını değil, üretim süreçlerini, kullanılan kimyasalları, makine altyapısını, personel eğitim düzeyini ve tahliye planlarını da dikkate alıyor. Risk mühendisliği dediğimiz kavramın özü burada yatıyor. Bu kültür yaygınlaştıkça poliçe kalitesi de artacak.”

“Yüksek riskli sektörlerde teminat bulmak zorlaştı”

2024 raporunda adı sık geçen geri dönüşüm ve atık bertaraf tesislerinin sigorta açısından riskli bulunduğunu dile getiren Baykal:

“Bu tesislerdeki yangınların sayısı ve tekrarlanabilirliği, sigorta şirketlerinde ciddi bir 'kaçınma' refleksi oluşturdu. Yetersiz önlem, yüksek frekanslı hasar, agresif fiyatlama politikaları bir araya gelince şirketler bu branşlarda teminat sunmakta çok isteksiz hale geliyor. Dolayısıyla bu işletmeler için sigortalanabilirlik sorunu artık gerçek bir tehdit.”

ATEX sertifikası önemli ama olmazsa olmaz değil”

Yangın raporunun en çok dikkat çeken başlıklarından biri olan ATEX sertifikasız ekipmanlarla ilgili de konuşan Baykal:

“ATEX sertifikası, toz patlaması gibi olayların önlenmesinde teknik olarak kritik bir önlem. Ancak, poliçe düzenlenip düzenlenmeyeceği yalnızca bu belgeye bağlı değil. Her sigorta şirketi kendi teknik değerlendirmesine ve iştahına göre karar verir. Sertifikaya sahip olmak büyük artı sağlar ama tek başına zorunlu kriter değildir.”

“Poliçe sonrasında bazı önlemler şart koşuluyor”

Sigorta şirketlerinin yalnızca poliçe satmakla kalmadığını, bazı durumlarda teminatın aktif olması için güvenlik önlemleri şartı koyduğunu ifade eden Baykal:

“Bazı poliçelerde çok net hükümler bulunuyor. Örneğin; ‘4 ay içerisinde otomatik yangın algılama sistemi kurulmazsa teminat devre dışı kalır’ gibi şartlar yazılı olarak yer alıyor. Bu da sektörün daha kontrollü bir yapıya geçtiğini gösteriyor.”

“Kimya mühendisleri denetimde görev almalı”

Baykal, TMMOB’un kimya mühendislerinin kamu denetim süreçlerine dahil edilmesi önerisini destekliyor:

“Denetimin niteliğini artırmak için bu tarz uzmanlıkların mutlaka süreçlere dahil edilmesi gerekiyor. Eğer bu adımlar gerçekten ehil kişiler eliyle ve liyakat esaslı yapılırsa, sigorta sektörünün de işini kolaylaştıran, riskleri azaltan sonuçlar doğuracaktır.”

“Sigorta sektörü mevzuatla boğuşmamalı, kamu ile iş birliği yapmalı”

Sigorta sektörünün önündeki en temel engelin “ağır ve karmaşık mevzuat dili” olduğunu vurgulayan Baykal, sektörün Türkiye Sigorta Birliği aracılığıyla kamuyla daha aktif ve verimli bir ilişki kurması gerektiğini söylüyor:

“Tüm tarafların amacı ortak: Can ve mal kaybını en aza indirmek, milli değerleri korumak. O zaman neden daha güçlü bir diyalog kurulmasın? Mevzuat sadeleştikçe uygulama da hızlanır, sonuçlar da iyileşir.”

“Parametrik ürünler riskli sektörler için çözüm olabilir”

Yeni nesil sigorta çözümlerine de değinen Baykal, Türkiye’nin de yavaş yavaş parametrik poliçe modellerine geçmeye başladığını belirtiyor:

“Reasürans maliyetlerinin artışı, sektörü çok daha seçici hale getirdi. Bu ortamda parametrik ürünler –yani ölçülebilir bir parametreye (ısı, nem, titreşim gibi) bağlı olarak otomatik tazminat sağlayan poliçeler– daha şeffaf ve yönetilebilir bir yapı sunuyor. Bu ürünler, yüksek riskli sektörler için alternatif bir çözüm olabilir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *