TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, endüstriyel tesislerde yaşanan yangın ve patlamalara ilişkin kapsamlı analizini içeren 2024 yılı raporunu yayımladı. Rapor, hem olay sayılarındaki artış hem de yapısal risklerin derinleşmesi açısından dikkat çekici bulgular sunuyor.
2024’te 720 Vaka: Son Yılların En Yüksek Seviyesi
Rapora göre 2024 yılında:
694 yangın, 26 patlama meydana geldi.
Toplamda 29 işçi yaşamını yitirdi, 138 işçi yaralandı.
Yüzlerce çalışan ise zehirli gazlardan etkilendi.
📌 Olayların %73’ü tekstil, ağaç-kağıt-mobilya, metal ve plastik sektörlerinde yaşandı.
📌 En fazla olayın yaşandığı bölge Marmara Bölgesi (%49,1) oldu.
Yangınların Kaynağı Belli: Elektrik, Depolama, Denetimsizlik
Tespit edilen vakaların önemli kısmında:
Elektriksel kıvılcımlar, depolama alanlarında çıkan yangınlar, açık alevle yapılan işler, ihmaller zinciri öne çıktı.
Tutuşturma nedeni tespit edilen olayların çoğu elektrik tesisatındaki sorunlardan kaynaklandı. 2024 yılında yalnızca 168 olayda tutuşturma nedeni netleştirilebildi. Bu bilgi eksikliği, önlem alınmasını zorlaştırıyor.
Öne Çıkan Felaketler
TMMOB raporunda yer alan 2024 yılına ait bazı çarpıcı olaylar şöyle sıralanıyor:

Oba Makarna Patlaması – 15 Eylül 2024 (Gaziantep)
5 ölü, 26 yaralı
Değirmen bölümünde toz patlaması
ATEX sertifikalı ekipman eksikliği, yoğun toz birikimi
ÇSGB denetiminin 3 ay önce yapılmasına rağmen önlem alınmadı

ZSR Patlayıcı Fabrikası – 24 Aralık 2024 (Balıkesir-Karesi)
11 ölü, 7 yaralı
Statik elektrik boşalmasıyla tetiklenen patlama
Fazla sayıda üretimi tamamlanmış kapsülün üretim alanında bekletilmesi
Tanık ifadeleri ve kurum içi yazışmalarla ihmal zinciri tespit edildi

Tarım Mahsulleri Ofisi Buğday Siloları – 7 Ağustos 2023 (Kocaeli-Derince)
Benzer bir toz patlaması yaşanmıştı
2024'teki Oba patlamasında aynı riskin tekrarlanması, ders çıkarılmadığını gösterdi
Geri Dönüşüm ve Atık Bertaraf Tesisleri
2024 yılı boyunca 57 yangın tespit edildi
Bu yangınlar, toplam vakaların %8’ini oluşturuyor
Yangınların çoğu yangına uygun olmayan malzeme depolaması ve kontrolsüz istifleme kaynaklı
Sanayi Yerleşimi ve Sigortasız Riskler Toplumu Tehdit Ediyor
Özellikle İstanbul’daki Tuzla, Arnavutköy, Başakşehir ve Esenyurt gibi sanayi bölgelerinde yaşanan yoğunluk, yaşam alanlarına çok yakın sanayi tesislerinin halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Rapora göre yangınların sadece %37’sinde firma ismine ulaşılabildi. Bu durum, şeffaflık eksikliği ve denetimsizlik sorunlarını da gündeme getiriyor.

Yapısal Dönüşüm VE SİGORTA SEKTÖRÜYLE İŞ BİRLİĞİ Çağrısı
Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, endüstriyel yangın ve patlamaların önüne geçilmesi için aşağıdaki 17 yapısal önlemin hayata geçirilmesini öneriyor:
- Patlamadan Korunma Dokümanı tüm tesislerde zorunlu hale getirilmelidir.
- Tehlikeli kimyasal envanteri tüm illerde çıkarılarak kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
- Kimya mühendisleri, kamu denetimlerinde istihdam edilmelidir.
- ATEX sertifikalı ekipman kullanımı denetlenmeli ve zorunlu hale getirilmelidir.
- Sigorta sektörüyle ortak veri paylaşım mekanizması kurulmalıdır.
- Geri dönüşüm ve atık bertaraf tesisleri için özel yönetmelik hazırlanmalıdır.
- İSG hizmet süreleri, risk seviyesine göre artırılmalı; “az tehlikeli” sınıflama yeniden değerlendirilmelidir.
- OSB dışı sanayi tesisleri yerleşim alanlarından uzaklaştırılmalıdır.
- Tutuşturma nedeni ve olay yeri raporlaması kamuya açık şekilde standartlaştırılmalıdır.
- Ateşli çalışma izni sistemi zorunlu hale getirilmeli, işveren sorumluluğu artırılmalıdır.
- Yanıcı-parlayıcı kimyasal depolama prosedürleri, özel denetim sistemine bağlanmalıdır.
- Elektrik tesisatlarının bakım ve testleri, bağımsız denetimle yapılmalıdır.
- Sanayi bölgelerinde acil durum müdahale ekipmanları, coğrafi risk haritasına göre yerleştirilmelidir.
- Yangın sonrası kriz yönetimi için yerel yönetimlerle koordinasyon sistemleri kurulmalıdır.
- Firmaların geçmiş kaza sicili, yeniden ruhsatlandırma süreçlerinde değerlendirilmelidir.
- Ulusal Endüstriyel Kaza Bilgi Sistemi kurulmalı ve kamuya açık olmalıdır.
- Endüstriyel kazalara ilişkin bağımsız inceleme kurulu oluşturulmalı; raporları yayımlanmalıdır.