Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Advertisement
30.10.2025
weather
12°
Sigorta Kulisi Sektör 'Türk sigorta sektörünün entegrasyonu bölgesel ekonomik istikrara katkı sağlar'

'Türk sigorta sektörünün entegrasyonu bölgesel ekonomik istikrara katkı sağlar'

TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı, Bakü’de düzenlenen Türk Devletleri InsurTech Zirvesi’nde konuştu: “Türk sigorta alanının entegrasyonu, bölgesel istikrar ve ortak kalkınma için temel bir adımdır.”

Türk sigorta alanının güçlendirilmesi, karşılıklı güvenin artırılması ve bölgesel pazarın entegrasyonu, geleceğe dönük temel hedefler arasında yer alıyor.

Bu değerlendirmeyi, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen “Türk Devletleri InsurTech Zirvesi 2025 kapsamında Trend.az’a verdiği röportajda paylaştı.

“Sigortalanma İmkanının Artırılması Sektörün En Temel Hedefidir”

TSB Genel Sekreteri Obalı, sigorta sektörünün önündeki en önemli konulardan birinin sigortalanma imkanının artırılması olduğunu vurguladı:

“Bu yalnız gelişmekte olan ülkeler için değil, aynı zamanda gelişmiş ve az gelişmiş devletler için de güncelliğini koruyan bir konudur. Temel hedef, sigorta mekanizmasını toplumun tüm kesimlerine yaymak ve her bireyin finansal risklere karşı korunmasını sağlamaktır.”

Obalı, “koruma açığı” olarak tanımlanan — yani sigorta kapsamı dışında kalan risklerin — toplumlar açısından ciddi finansal kayıplara yol açtığını belirterek, “Sigorta, bu kayıpları en aza indiren temel güvence mekanizmasıdır. Bu nedenle, bu açığı kapatmak hem Dünya Sigorta Birliği’nin hem de Türk Devletleri Sigorta Birliği’nin öncelikli hedefleri arasındadır.” dedi.

Sigorta Bilincinin Artırılması ve Kültürel Dönüşüm

Obalı, sigorta bilincinin artırılmasının yalnızca eğitim değil, aynı zamanda bir kültürel dönüşüm süreci olduğunu ifade etti:

“Bazı toplumlarda sigorta hâlâ ‘kaderin bir gerçeği’ olarak görülüyor. Oysa sigorta, mali kayıpların paylaşılması ve aktarılması için gerçek ve etkili bir araçtır.”

Türk Devletleri Sigorta Birliği: Ortak Vizyonun Temeli

TSB Genel Sekreteri, kurulma aşamasında olan Türk Devletleri Sigorta Birliği fikrinin arkasında ortak tarih, kültür ve dil temelinde bir sigorta vizyonu oluşturma amacının yattığını söyledi:

“Bu birlik yalnızca ekonomik değil; sosyal ve stratejik iş birliği açısından da büyük önem taşıyor. Sigortacılık ‘büyük sayılar kanununa’ dayanır; yani havuz ne kadar geniş olursa, riskler o kadar dengeli dağılır ve sektör daha dayanıklı hale gelir.”

Obalı, bu hedefin gerçekleşmesi için daha fazla bölgesel iş birliği, ortak projeler ve düzenleyici engellerin kaldırılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Teknolojinin Entegrasyonu: “InsurTech Devrimi”

Obalı, teknolojinin sigorta sektörüne entegrasyonunun (“InsurTech”) Türk dünyası için dönüştürücü bir güç olacağını belirtti:

“Türk dünyasında girişimcilik ruhu ve inovasyon potansiyeli çok yüksek. Bu potansiyeli sigorta sektörüyle buluşturmak, teknoloji temelli yeni ürünlerin geliştirilmesine zemin hazırlayacaktır. Bu bağlamda ‘InsurTech Hub’ gibi girişimler büyük önem taşıyor.”

TSB Genel Sekreteri, şu anda üç ana alanda somut projeler yürütüldüğünü açıkladı:

Ortak eğitim ve kültür programları: Sigorta bilincini artırmak için.

Reasürans havuzlarının entegrasyonu: Risklerin daha geniş ölçekte paylaşılması için.

Teknoloji ve bilgi transferi (know-how): Modern sigorta sistemlerinin uygulanması için.

İklim Değişikliği ve Yeni Riskler

Obalı, iklim değişikliğinin sigorta sektörü üzerindeki etkilerine özel önem verilmesi gerektiğini belirtti:

“Kentleşme, toprak kayıpları, su geçirmez yüzeylerin artması ve doğal afetlerin (sel, yangın, kuraklık vb.) çoğalması yeni riskleri beraberinde getiriyor. Bu nedenle parametrik sigorta ürünlerinin geliştirilmesi ve yenilikçi risk yönetimi çözümlerinin hayata geçirilmesi önem taşıyor.”

Türkiye’deki TARSİM modeli ile Azerbaycan Tarım Sigortası Fonu arasında güçlü bir iş birliği bulunduğunu söyleyen Obalı, “Her iki ülke, ortak bir sigorta havuzu kurmak ve Türkiye’nin deneyimini Azerbaycan’la paylaşmak için aktif çalışmalar yürütüyor.” dedi.

Geleceğe Bakış: Entegrasyon ve Güven

Obalı, Türk sigorta ekosisteminin geleceğine dair değerlendirmesinde şu mesajı verdi:

“Tarım sigortası yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal istikrar ve gıda güvenliği açısından da hayati önem taşıyor. Bu alanda iş birliğini derinleştirmek önceliğimizdir.
Genel olarak, Türk sigorta alanının güçlendirilmesi, karşılıklı güvenin artırılması ve bölgesel pazarın entegrasyonu geleceğe yönelik en önemli hedeflerimizdendir.”

türkiye Sigorta Sektöründe Rakamlarla Durum

Zirve kapsamında bir konuşma da yapan Obalı, Türkiye’de yaklaşık 34 milyon aktif sigortalı bulunduğunu, pasif sigortalılar eklendiğinde bu sayının 45 milyona ulaştığını belirtti.

“Sigorta, insanlar için nefes almak kadar önemlidir. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından da hayati bir role sahiptir.”

TSB Genel Sekreteri, toplam sigorta primlerinin son 4 yılda iki katına çıkarak 2021’deki 14,4 milyar dolardan 2025 sonunda 30 milyar dolara ulaştığını ifade etti.
Eylül 2024 itibarıyla primler yıllık bazda yaklaşık %30 artışla 22,1 milyar dolar, toplam varlıklar 77,5 milyar dolar, sağlanan toplam teminatlar ise 22 trilyon dolar seviyesini aştı. Bu tutar, Türkiye’nin GSYH’sinin yaklaşık 22 katına denk geliyor.

Obalı, sektörün istihdam açısından da önemli bir rol üstlendiğini vurguladı:

“Sigorta sektöründe 27.500’den fazla kişi doğrudan çalışıyor. Acenteler, brokerler, hastaneler, tamirhaneler ve diğer paydaşlarla birlikte ekosistem toplamda yaklaşık 350 bin kişiyi kapsıyor. Bu dinamik yapı, Türkiye’yi bölgesel ölçekte cazip bir sigorta merkezi haline getirdi.”

Türk sigorta pazarında kasko ve zorunlu trafik sigortalarının hâlâ toplam portföyün yaklaşık yarısını oluşturduğunu belirten Obalı, bu payın giderek azalmasının “sektör çeşitliliği açısından olumlu bir gelişme” olduğunu söyledi.
Özellikle sağlık sigortasında son yıllarda görülen rekor büyümenin, sigorta sektörünün geleceği açısından umut verici olduğunu ifade etti.

“Hayat dışı branşlarda acenteler hâlâ baskın. Toplam primlerin yarısından fazlası klasik yöntemlerle, yani acenteler aracılığıyla tahsil ediliyor.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *