HDI Sigorta Genel Müdürü Firuzan İşcan, NTV’de yayımlanan Bakış programında Noyan Doğan'ın sorularını yanıtladı. İşcan Türkiye’deki KOBİ’lerin düşük sigortalılık oranlarına ve artan afet risklerine dikkat çekerek, sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı.
Programda konuşan Firuzan İşcan, özellikle KOBİ’lerin oluşturduğu ekonomik yapıların afetler karşısında savunmasız olduğunu belirtti. 6 Şubat 2023 depremini örnek gösteren İşcan, deprem sonrası oluşan 100 milyar dolarlık zararın sadece 5 milyar dolarının sigorta ile karşılandığını, bu oranın %5'e denk geldiğini vurguladı.
“Türkiye’de işletmelerin sadece %30’u sigortalı. KOBİ’lerde bu oran %10-15 seviyesinde. Oysa ekonomimizin bel kemiğini bu işletmeler oluşturuyor.”
Deprem değil, sigortasızlık yıkıyor
İşcan, deprem gibi büyük afetlerde yalnızca fiziki hasarın değil, müşterilerle kurulan ilişkinin de sekteye uğradığını ve bu durumun sürdürülebilirliği tehdit ettiğini belirtti:
“Maraş depreminde 95 bine yakın iş yeri etkilendi. İşletmenin sadece binası değil, makinesi, müşterisi, pazarı da zarar görüyor. Sigorta, sadece maddi tazmin değil; işletmeyi yeniden ayağa kaldırma aracıdır.”
Sigorta maliyeti düşündüğünüz kadar yüksek değil
KOBİ’lerin sigortadan uzak durmasının nedenlerinden birinin yanlış algılar olduğunu söyleyen İşcan, yıllık ortalama sigorta primlerinin aslında erişilebilir olduğunu ifade etti:
“KOBİ’ler için yıllık sigorta primleri 15-20 bin TL bandında. Bu aylık bazda 1.500-2.000 TL’ye denk geliyor. Elektrik, su, personel gibi giderler düşünüldüğünde sigorta aslında pahalı değil.”
Deprem teminatı en büyük maliyet kalemi
Türkiye'nin yüksek deprem riski nedeniyle sigorta primlerinin yaklaşık %65-70’inin deprem teminatına ayrıldığını belirten İşcan, bu yüksek maliyetin nedenini şöyle açıkladı:
“2023 Maraş depreminin ardından ödenen 5 milyar doların 4,5 milyar doları yurtdışı reasürans kaynaklarından karşılandı. Bu sebeple sigorta şirketleri, riskleri devretmek için yüksek primler ödüyor. Bu da fiyatlara yansıyor.”
"Sigorta risk yönetimi disiplini kazandırır"
İşcan, küçük işletmelerde finansal enstrümanlar kullanılırken sigortanın çoğu zaman unutulduğunu ve bu durumun kritik bir eksiklik olduğunu belirtti. Sigorta yaptırmanın aynı zamanda işletmeye bir disiplin kazandırdığını vurguladı:
“Sigorta yaptırmak isteyen işletme önce varlıklarını bilmek zorunda. Stok nedir? Makine değeri nedir? Yıllık cirosu ne kadar? Bu sorulara yanıt aranırken bile işletme kendini analiz etmiş olur.”
Yurtdışı ile karşılaştırma: Sorun sadece prim değil, sistemsel
“Sigorta dediğimiz zaman her şeyin kâğıt üzerinde net bir şekilde dökülebiliyor olması lazım. Türkiye’de ölçek düştükçe bu disiplin kayboluyor.”
Bu sözleriyle İşcan, Türkiye’de sigortalılığın düşük kalmasının yalnızca maliyet kaynaklı olmadığını; yönetim disiplini ve kayıtlı ekonominin yapısıyla da ilgili olduğunu belirtiyor.
Sigortalı işletme afet sonrası hızla ayağa kalkabilir
“Hasarın tespitiyle birlikte saat işlemeye başlıyor. Her şey tamamsa ödemeyi yapıyoruz. Hatta bazen avans ödemesiyle süreci hızlandırıyoruz.”
Bu ifade, sigortalı bir işletmenin afet sonrası toparlanma sürecinde nasıl avantaj kazandığını somut bir örnekle ortaya koyuyor.
Devlet teşviki ve sektörel koordinasyon ihtiyacı
“Temel konumuz, bu algıyı yıkmak. Bu nedenle tüm acente ve broker ağımızı teklif üretmeye yönlendiriyoruz.”
İşcan, doğrudan kamu teşviki çağrısı yapmasa da sektörün kendi olanaklarıyla farkındalık yaratma çabasına dikkat çekerek, düzenleyici desteğin önemini örtük biçimde vurguluyor.
Sigorta bilinci nasıl artırılır?
İşcan’a “Yıllardır konuşuyoruz ama neden yol alamıyoruz?” sorusuna cevaben, bilinç eksikliği ve yanlış karşılaştırmaların sigortalanma oranlarını sınırladığını söyledi:
“İnsanlar genelde kasko primiyle karşılaştırıyor. Oysa sigortanın değeri arsa değil, inşaat maliyeti ve varlıklarla hesaplanır. Bu algıyı değiştirmek gerek.”
Çözüm: Teklif sayısını artırmak, farkındalık yaratmak
İşcan, acente ve brokerlara da görev düştüğünü belirtti. HDI Sigorta olarak acenteleri daha fazla teklif üretmeleri konusunda teşvik ettiklerini söyledi:
“Her teklif, bir bilinç oluşturma adımıdır. Maliyet, güvenlik önlemleri, teminat gibi detaylar ancak bu süreçte konuşulabiliyor. Türkiye genelinde 17-18 bin acente ile sahadayız.”
Küçük işletme, büyük risk
Firuzan İşcan’ın verdiği mesaj netti: KOBİ’ler büyük risk altında ama bu risk, doğru poliçeler ve bilinçle yönetilebilir. Sigorta sadece bir masraf değil, bir işletmeyi ayakta tutan temel koruma aracıdır.
