Aon Sigorta ve Reasürans Brokerliği Eş CEO’su Selda Oknas Tanbay, mega trendlerin iş dünyasına, sigorta sektörüne ve bireylere etkilerini anlatarak sektördeki dönüşümün hız kazandığına dikkat çekti.
Dünyayı Şekillendiren Dört Mega Trend
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Güler ile sigorta uzmanı Zeynep Türker'in sunduğu “Sigortacı Kafası” programına konuk olan Tanbay, Aon’un global analizlerine dayanarak dünyayı ve iş dünyasını şekillendiren dört mega trendi şu şekilde özetledi:
✅ İklim Değişikliği: Artan sıcaklıklar, doğal afetlerin sıklığı ve şiddetinde yükseliş, iklim krizini öncelikli risk haline getiriyor.
✅ Teknolojik Değişim: Yapay zeka, veri analitiği, otomasyon ve dijitalleşme, süreçleri dönüştürüyor ancak insan muhakemesinin yerini tam olarak alamıyor.
✅ Ticaret ve Jeopolitik Riskler: Ticaret savaşları, tedarik zinciri kırılmaları, artan maliyetler ve jeopolitik belirsizlikler tüm sektörleri etkiliyor.
✅ İnsan Gücü ve İş Gücünün Dönüşümü: Pandemi süreciyle iş gücünün önemi yeniden anlaşıldı, hibrit çalışma ve teknolojik adaptasyon çalışan esenliğini ve dayanıklılığı öne çıkardı.
İklim Krizi: Hasarlar Artıyor, Sigortalılık Oranı Düşük Kalıyor
Aon’un raporlarından örnekler paylaşan Tanbay, 2023’te iklim olaylarının dünya genelinde 368 milyar dolarlık ekonomik zarara yol açtığını, bunun yalnızca %40’ının sigorta kapsamında olduğunu aktardı. ABD’de sigortalanma oranlarının %60’lara ulaşmasına rağmen Avrupa’da bu oranın %40’larda, Asya’da ise %20’lere kadar düştüğünü belirtti.
Tanbay, Kahramanmaraş depreminin 100 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açmasına rağmen yalnızca 5 milyar dolarlık sigorta tazminatı ödendiğini hatırlatarak, Türkiye’de sigorta bilincinin artırılmasının hayati bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Yangınlardan Fırtınalara: Afetlerde Artan Sigortalı Ödeme Oranı
Los Angeles orman yangınlarında oluşan zararın sigorta şirketleri tarafından %80 oranında tazmin edilmesinin dikkat çekici olduğunu belirten Tanbay, 2024’ün ilk çeyreğinde dünya genelinde doğal afetlerin yol açtığı 83 milyar dolarlık zararın %60’ının sigortadan karşılandığını ifade etti.
Bu gelişmelerin, sigortanın dayanıklılık sağlamadaki kritik rolünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.
Teknoloji, Veri ve Yapay Zeka: Sigortada Yeni Oyun Alanı
Yapay zekanın sigortada müşteri hizmetlerinden risk değerlendirmeye kadar birçok alanda süreçleri hızlandırdığını, hata oranlarını düşürdüğünü belirten Tanbay, embedded sigortacılık, mikro sigorta ve dijital teminatlar gibi yeni ürünlerin fintech iş birlikleriyle güçlendiğini ifade etti.
Tanbay, teknolojinin değerini şu sözlerle özetledi:
“Veriyi saklamak, analiz etmek ve bundan doğru öngörüler çıkararak yol haritası belirlemek artık sigorta sektöründe sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır.”
İş Yerinde Esenlik ve Dayanıklılık
Mega trendlerin yarattığı belirsizlik ortamının çalışanlarda kaygı ve stres yarattığını belirten Tanbay, işverenlerin çalışanların psikolojik güvenliğini sağlamasının kritik önem taşıdığını ifade etti. Hibrit çalışma, esnek yan haklar ve çalışan esenliğine yönelik uygulamaların artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
“Çalışanların yaşına, sosyal durumuna ve kariyer basamağına uygun çözümler sunmak; dayanıklı, motive ve üretken bir iş gücü için vazgeçilmezdir.”
Ayrıca yetenek kaybının kurumlara yarattığı maliyetin genellikle hesaplanmadığını belirten Tanbay, çalışan bağlılığını artıracak politikaların uzun vadede şirketlerin finansal sürdürülebilirliğine de katkı sağladığını ifade etti.
Kadın Liderlik ve Çeşitlilik Vurgusu
Tanbay, sigorta sektörünün kadın çalışan oranı bakımından şanslı bir sektör olduğunu, ancak yönetsel pozisyonlara çıkıldıkça kadın oranlarının azaldığını belirtti. Kadınların müşteri odaklılık, sabır ve kriz yönetimindeki başarılı yaklaşımlarına dikkat çeken Tanbay, kadın liderliğinin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Yöneticiler olarak görevimiz en akıllı olmak değil, farklı potansiyelleri en iyi şekilde ortaya çıkaracak alanı yaratmaktır.”
Sürdürülebilirlik: Tedarik Zincirinden Çalışana Kadar Kapsayıcı Yaklaşım
Tanbay, sürdürülebilirliğin sadece karbon ayak izini azaltmak ya da yeşil yatırımları artırmakla sınırlı olmadığını, tedarik zincirinden dağıtım kanallarına, çalışanlardan iş ortaklarına kadar kapsayıcı bir anlayışla risklerin yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
“Dünyada arka arkaya gelen birbirine bağlı riskler hepimizi etkiliyor. Hepimiz aynı gemideyiz, birbirimize duyarlı ve destekleyici davranmak, geleceğimizi korumak açısından artık zorunluluk.”
Dayanıklılık Çağında Sigortanın Rolü Artıyor
İklim krizinden jeopolitik risklere, teknolojik dönüşümden iş gücü yönetimine kadar tüm mega trendlerin sigorta sektörünü doğrudan etkilediğini belirten Selda Oknas Tanbay:
“Sigorta sektörü, dünyada artan belirsizlik ortamında kurumlar ve bireyler için dayanıklılığın teminatıdır. Bu dönemde sigorta sadece bir ürün değil, bir risk yönetimi stratejisi olarak görülmeli ve yaygınlaştırılmalıdır."
