Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen ve sigorta uzmanı Zeynep Türker’in sunduğu Sigortacı Kafası programının son konuğu, T-Rupt Baş Modellemesi Deprem Mühendisi Prof. Dr. Sinan Akkar oldu. Akkar, deprem modellemesinin teknik boyutundan Kahramanmaraş depremlerine, Marmara bölgesi risklerinden yeni afet sigortası yaklaşımlarına kadar pek çok kritik konuda açıklamalarda bulundu.
Deprem Modelleme: Matematik ve Olasılık Tabanlı Bir Araç
Akkar, deprem modellemesini “matematik ve olasılık tabanlı” bir süreç olarak tanımlayarak şunları söyledi:
“Depremin doğasındaki rastlantısallığı dikkate alarak senaryolar oluşturuyor, yer hareketi şiddetini portföylere uyguluyor ve hasar görebilirlik fonksiyonlarıyla olası mali kayıpları hesaplıyoruz. Sonuçları, yöneticilerin anlayacağı şekilde raporlayarak sigorta şirketlerinin koruma ve reasürans kararlarına temel oluşturuyoruz.”
Aynı metodolojinin sel modellemesinde de kullanılabileceğini belirten Akkar, yıllık aşılma ihtimallerine dayalı return period bazlı analizlerin sigorta sektöründe karar süreçlerinde standart hale geldiğini vurguladı.
Kahramanmaraş Depremlerinde T-Rupt’ın Farkı
T-Rupt’ın Kahramanmaraş depremlerinde öne çıktığını belirten Akkar, o süreci şöyle anlattı:
Depremin olduğu gün henüz 2-3 günlük bir firma olmalarına rağmen, 10 gün içinde yer hareketi tahminlerini tamamladılar.
DASK ve sigorta şirketlerine hızlıca modelleme sonuçlarını ilettiler.
Türkiye’ye özgü hasar görebilirlik fonksiyonları kullandılar.
Türkçe iletişim sayesinde sigortacılarla doğrudan ve net bilgi paylaşımı yapabildiler.
Akkar, “Global firmalar Türkiye’deki yapısal özellikleri bu kadar detaylı çalışmazken biz, yerel verilerle daha gerçekçi sonuçlar üretiyoruz.” dedi.
Marmara Depremi Beklentisi ve 23 Nisan Sarsıntısı
23 Nisan’da Marmara Denizi’nde yaşanan deprem hakkında konuşan Akkar, beklenen büyük İstanbul depremine etkisinin olmadığını söyledi:
“Deprem, orta segmentin batı kısmında 15-20 km’lik bir alanı kırdı. Ancak segmentin büyük bölümü hâlâ kırılmamış durumda ve ciddi deprem potansiyeli devam ediyor. 1766’da bu segmentte büyük bir deprem olmuştu, bugün de aynı risk var.”
Orta ve küçük depremlerin, 7 ve üzeri büyüklükteki “karakteristik” büyük depremlerin olasılığını değiştirmediğini belirtti.
Stres Testleri: Sektörün Dayanıklılık Analizi
Akkar, SEDDK’nın talebiyle yapılan deprem stres testlerinin sektöre katkısını şu sözlerle özetledi:
“Sigorta şirketlerinin olası Marmara depreminde ne kadar hasar ödeme kapasitesine sahip olduğunu ölçüyor. Yöneticilerin risk iştahını belirlemesine, reasürans koruma politikalarını güncellemesine yardımcı oluyor. Sektörde deprem senaryoları, hasar dağılımı ve aşılma olasılıkları konusunda farkındalık oluşturuyor.”
Akkar Bazı şirketlerin risk iştahını artırmak için parametrik reasürans çözümlerine yöneldiğini, bazılarının ise riskli bölgelerde portföylerini küçülttüğünü belirtti.
Risk Bazlı Fiyatlama ve Yeni Ürün Geliştirme
T-Rupt’ın geliştirdiği yeni uygulamayla sigorta şirketlerinin poliçe öncesi risk skorlarını görebileceğini ifade eden Akkar:
“Bu sistem sayesinde her bina, bulunduğu konum ve risk durumuna göre fiyatlanabilecek. Böylece düşük riskli yapılar gereksiz yere yüksek prim ödemezken, yüksek riskli yapılar da daha adil şekilde fiyatlanacak.”
Mevcut tarife sisteminin genellemeye dayalı olduğunu, risk bazlı fiyatlamanın sigortacılıkta bilinç seviyesini artıracağını söyledi.
Yeni Odak: Sel Modellemeleri
Deprem modelleme alanındaki uzmanlığını sel modellemelerine de taşımak istediklerini belirten Akkar, 2026’da T-Rupt platformu CatMode’a sel modellemesini eklemeyi hedeflediklerini açıkladı:
Türkiye’de sel riskine dair verilerin dağınık olduğunu, bu nedenle konunun titizlikle çalışılması gerektiğini söyledi.
Yerel ve uluslararası uzmanlarla iş birliği yaptıklarını, iklim değişikliğiyle birlikte selin depremden sonra en sık yaşanan afet haline geldiğini vurguladı.
Sigortacılıkta Modelleme Uzmanlarına Artan Talep
Akkar, modelleme ve risk analizi uzmanlarının sigorta sektöründe giderek daha çok talep göreceğini söyledi:
“Şirketler, deprem ve sel gibi afetlerde modelleme sonuçlarını yorumlayabilecek teknik uzmanlara ihtiyaç duyuyor. Bu alanda çalışmak isteyen gençler için hem Türkiye’de hem de Azerbaycan gibi yakın coğrafyalarda fırsatlar artıyor.”
Modelleme, Sürdürülebilir Sigortacılığın Anahtarı
Prof. Dr. Sinan Akkar’ın sözleri, doğal afetlere karşı hazırlıklı olmanın sadece mühendislik değil, sigortacılık boyutunda da derin teknik bilgi ve modelleme altyapısı gerektirdiğini ortaya koyuyor.
T-Rupt’ın Türkiye’ye özgü verilerle geliştirdiği modeller, hem sektörün dayanıklılığını artırıyor hem de afet sonrası hızlı aksiyon alınmasını sağlıyor.
