Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Advertisement
15.12.2025
weather
8°
Sigorta Kulisi Sağlık Özel sağlık sigortalarındaki yönetmelik değişikliği sektöre ne anlatıyor?

Özel sağlık sigortalarındaki yönetmelik değişikliği sektöre ne anlatıyor?

TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, özel sağlık sigortalarında yeni yönetmelik döneminin sigortalı güveni, sürdürülebilirlik ve sektör dengesi üzerindeki etkilerini değerlendirdii

TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, özel sağlık sigortalarında yapılan yönetmelik değişikliğinin sigortalı güvenini güçlendiren, sürdürülebilirliği önceleyen ve sektörü daha dengeli bir yapıya taşıyan yeni bir dönemi başlattığını değerlendirdi.

Özel sağlık sigortaları, son yıllarda yalnızca sigorta sektörünün değil, sağlık sisteminin tamamının en hızlı büyüyen ve dönüşen alanlarından biri haline geldi. Artan sağlık harcamaları, medikal enflasyon, dijital sağlık uygulamaları ve değişen hasta beklentileri; ürün yapılarından süreçlere kadar pek çok başlığı yeniden şekillendiriyor.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, özel sağlık sigortalarında yapılan yönetmelik değişikliğinin sektöre ne anlattığını ve bu düzenlemenin kısa, orta ve uzun vadeli etkilerini değerlendirdi.

Sağlık sigortaları Türkiye’nin ikinci büyük branşı oldu

Oksay’ın paylaştığı verilere göre, 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla özel sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası prim üretimi 158 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu büyüklükle sağlık sigortaları, trafik sigortasının ardından Türkiye’nin en büyük ikinci sigorta branşı konumuna yükseldi.

Sigortalı sayısındaki artışa da dikkat çeken Oksay, “Bugün geldiğimiz noktada 2,7 milyon özel sağlık sigortalısı ve 5,2 milyon tamamlayıcı sağlık sigortalısı ile toplam 7,9 milyon kişiye ulaşılmış durumda. Bu tablo, sağlık sigortalarının sistem içindeki ağırlığının kalıcı hale geldiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel tablo: Sağlık koruma açığı trilyon dolarla ölçülüyor

Küresel ölçekteki risklere de değinen Oksay, Birliğin de üyesi olduğu GFIA tarafından yayımlanan raporu hatırlatarak, “Küresel sağlık koruma açığının 0,8 ile 4 trilyon ABD doları arasında değişmesi, sürdürülebilir sağlık finansmanının artık ertelenebilir bir başlık olmadığını net biçimde ortaya koyuyor” dedi.

Dönüşümün üç temel dinamiği

Atilla Oksay’a göre sağlık sigortacılığındaki dönüşüm üç ana dinamik etrafında şekilleniyor:

Artan maliyet baskıları ve sürdürülebilir finansman ihtiyacı

Dijital sağlık ekosisteminin hızla büyümesi

Önleyici ve koruyucu sağlık hizmetlerinin sigorta modellerine entegrasyonu

Bu noktada yapılan Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği değişikliğinin, teknik bir mevzuat güncellemesinin ötesinde anlam taşıdığını vurgulayan Oksay, “Bu düzenlemeyi, özel sağlık sigortacılığında yeni bir dönemin başlangıcı olarak okumak yanlış olmaz” ifadesini kullandı.

Sigortalı için ana hedef: Şeffaflık ve öngörülebilirlik

Yeni düzenlemenin merkezinde sigortalı güveninin yer aldığını belirten Oksay, “Sigortalı açısından en temel beklenti; neyi, hangi koşullarda, nasıl satın aldığını ve devamında neyle karşılaşacağını net biçimde bilmektir” dedi.

Bu kapsamda bilgilendirme yükümlülükleri, teminat kapsamlarının daha açık tanımlanması, bekleme süreleri, yenileme süreçleri ve ömür boyu yenileme garantisine ilişkin çerçevenin netleştirilmesinin, öngörülebilirliği artırmayı hedeflediğini vurguladı.

Şirketler için daha net kurallar, daha az uyuşmazlık

Şirketler açısından düzenlemenin en önemli kazanımlarından birinin uygulama birliği olduğuna işaret eden Oksay, “Farklı uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların azalması, hem sektörün operasyonel yükünü hafifletecek hem de müşteri–şirket ilişkisini daha sağlıklı bir zemine taşıyacak” dedi.

Dijital süreçlerin ve poliçe sonrası iletişimin öneminin de yeni dönemde daha belirgin hale geldiğini ifade etti.

Sürdürülebilirlik artık zorunlu bir tercih

Oksay’a göre özel sağlık sigortalarında sürdürülebilirlik, artık teorik bir tartışma alanı değil. “Medikal enflasyon, artan kullanım oranları ve hizmet sunucularıyla ilişkiler, sektörü daha dengeli bir modele yönelmeye zorluyor” diyen Oksay, yeni dönemde; koruyucu sağlık yaklaşımının, doğru risk–fiyat dengesinin uzun vadeli sağlık finansmanı modellerinin stratejik zorunluluklar haline geldiğini ifade etti.

Koruyucu sağlık ve uzun vadeli bakış güçleniyor

4 Aralık 2025’te düzenlenen Çalıştay’ın çıktılarının da bu yönde olduğunu belirten Oksay, “Özel sağlık sigortalarının yalnızca tedavi anına odaklanan bir yapıdan, koruyucu sağlık perspektifiyle desteklenen bir modele evrilmesi gerekiyor” dedi.

Koruyucu hizmetlerin ürün tasarımlarına yansıtılması ve sağlıklı kullanım alışkanlıklarının teşvik edilmesinin, hem sigortalı memnuniyeti hem de mali denge açısından kritik olduğunun altını çizdi.

Hedef: Daha olgun ve dengeli bir pazar

Kısa vadede uyum süreçleri ve operasyonel revizyonların öne çıkacağını ifade eden Oksay, orta ve uzun vadede ise güvenin artması, ürünlerin daha anlaşılır hale gelmesi ve müşteri–şirket ilişkisinin güçlenmesiyle birlikte özel sağlık sigortalarında daha olgun bir pazar yapısına geçileceğini söyledi.

“Yeni dönemi doğru okumak gerekiyor”

Atilla Oksay, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:
“Özel sağlık sigortalarında yeni dönem; mevzuat, uygulama ve paydaş beklentilerinin ortak bir zeminde buluştuğu bir süreci ifade ediyor. Bu süreci doğru okumak ve birlikte yönetmek, sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından kritik.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *