Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Advertisement
06.12.2025
weather
15°
Sigorta Kulisi Sektör Özel sağlık sigortasında yeni dönem projesi: Yüzde 3’ten yüzde 20’ye çıkmak mümkün

Özel sağlık sigortasında yeni dönem projesi: Yüzde 3’ten yüzde 20’ye çıkmak mümkün

Erdal Güner, özel sağlık sigortasının payını %3’ten %20’ye çıkaracak projeyi anlattı. Talep artışı, medikal enflasyon ve TSS’deki yavaşlama öne çıktı

Türkiye Sigorta Birliği Temsilcisi Erdal Güner, “Özel Sağlık Sigortalarında Yeni Dönem Çalıştayı”nda özel sağlık sigortasının toplam sağlık harcamaları içindeki payını %3’ten %20’ye çıkaracak yeni projeyi anlattı. Güner, kişi başı başvurunun 12,2’ye yükseldiğini belirterek medikal enflasyonun ana kaynağının talep artışı olduğunu vurguladı; TSS’de büyümenin yavaşladığını ve kamuyla birlikte yeni modellere ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Temsilcisi ve Dogma Alares Kurucu Ortağı Erdal Güner, “Özel Sağlık Sigortalarında Yeni Dönem Çalıştayı”nda yaptığı sunumda, özel sağlık sigortasının toplam sağlık harcamaları içindeki payını %3’ten %20’ye çıkaracak yeni projeye ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Güner, artan sağlık talebi, medikal enflasyon, tamamlayıcı sağlık sigortasında (TSS) yavaşlayan büyüme ve kamuyla birlikte tasarlanması gereken yeni modellerin altını çizdi.

“Bu bir sistem mühendisliği problemi”

Sunumunda projenin temel amacını anlatan Erdal Güner, hedefin bugün yaklaşık 9 milyon olan sigortalı sayısını 19 milyonlara taşımak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Toplam sağlık harcamaları içinde özel sağlık sigortasının payını nasıl %3’lerden %20’lere çıkarırız, bunun peşindeyiz. Bu aslında bir sistem problemi, bir sistem mühendisliği problemi. Çok fazla paydaş ve değişken var.”

Güner, sigorta sektörünün bu büyük yapıda yalnızca yaklaşık %2,5–%2,8’lik ödeyici payına sahip olduğunu, sistemin asıl büyük aktörünün ise hem düzenleyici hem hizmet sağlayıcı hem de ödeyici rolüyle kamu olduğunu vurguladı.

“Kamuyu dışarıda bırakarak, kamusuz şekilde %3’ü %20 yapmak mümkün değil.”

sözleriyle kamu–özel iş birliğinin zorunluluğuna dikkat çekti.

Kişi başı başvuru 12,2’ye çıktı

Erdal Güner, sağlıkta dönüşümle birlikte Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişimin ciddi şekilde arttığını, ancak gelinen noktada sistemin talep baskısı altında kaldığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre kişi başına sağlık sistemine başvuru sayısının 3,7 seviyelerinden 2024 itibarıyla 12,2’ye yükseldiğini belirten Güner, bu tablonun medikal enflasyonun temel nedeni olduğunu söyledi.

“Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde bu rakam 5–7 bandındadır. Biz ise 2024’ü 12,2 ile kapattık. Medikal enflasyonun arkasındaki ana itici güç budur.”

diyen Güner, fiyat artışlarının yalnızca hastaneler veya sigorta şirketleri üzerinden açıklanamayacağını, asıl nedenin talep patlaması olduğunu kaydetti.

1 milyar başvurunun 80 milyonu özel sektör

2024 yılında sağlık sistemine yaklaşık 1 milyar başvuru yapıldığını belirten Güner, bunun sadece 80 milyonunun özel sağlık tarafı üzerinden gerçekleştiğini, geri kalanının kamu tarafından karşılandığını aktardı. Başvuruların büyük bölümünün ayakta tedavi olduğuna dikkat çeken Güner, yeni reform sürecinde birinci basamak hizmetlerin güçlendirilmesinin kritik önemde olduğunu vurguladı.

TSS’de büyüme yavaşladı

Özel sağlık sigortalı sayısının bugün yaklaşık 2,8 milyon kişiye ulaştığını belirten Güner, tamamlayıcı sağlık sigortasında ise son yıllardaki hızlı büyümenin yavaşlamaya başladığını söyledi.

2024 için TSS beklentisi 6,1 milyon iken, cüncel tabloda sayının yaklaşık 5,4 milyon seviyelerinde oluştuğu, mayıs ayı itibarıyla TSS’de aktif sigortalı sayısında %4,2’lik daralma yaşandığı bilgisi paylaştı.

Güner, yüksek fiyat artışları ve artan frekans nedeniyle TSS’de bir doyum noktasına yaklaşıldığını, bu nedenle sektörün yeni ürün ve modeller üretmek zorunda olduğunu dile getirdi.

“Yeni modellere ihtiyacımız var, bu aynı zamanda bir fırsat”

Erdal Güner, yalnızca mevcut ürünlerin güncellenmesiyle değil, kamuyla birlikte geliştirilecek yeni hibrit modellerle yol alınması gerektiğini vurguladı:

“Singapur modeli benzeri yapılar özel sağlık sigortası açısından önemli bir fırsat olabilir. Ancak bunu ancak kamuyla birlikte, kamunun hem ödeyici hem hizmet sağlayıcı tarafıyla beraber yapabiliriz. 2012’de TSS’yi nasıl birlikte hayata geçirdiysek, şimdi de benzer bir iş birliğine ihtiyacımız var.”

Birinci basamak ve önleyici tıp kritik başlıklar

Güner, uzun vadede sürdürülebilir bir sağlık sigortası yapısı için birinci basamak sağlık hizmetleri, önleyici tıp ve değer bazlı sağlık hizmeti kavramlarının merkeze alınması gerektiğini söyledi. İdeal bir sistemde her 100 başvurunun yaklaşık 85’inin birinci basamaktan gelmesi gerektiğini, Türkiye’de bu oranın şu anda %43 seviyesinde kaldığını hatırlattı:

“Önleyici bakım konuşuyorsak, bütünsel bir hasta takibine ihtiyacımız var. Bugünkü dağınık yapılarla bunu sağlamak zor. Kamu, özel hastaneler ve sigorta sektörü aynı hedefe odaklanmak zorunda.”

Kısa vadede talep yönetimi ve rasyonel fiyatlama vurgusu

Kısa vadede de uygulanabilecek adımlar bulunduğunu ifade eden Güner, fiyatlama ve üretim mekanizmalarının rasyonel hale getirilmesiyle talep kaynaklı baskının azaltılabileceğini söyledi. 2010–2013 döneminde kamunun talebi daha kontrollü yönettiğini hatırlatan Güner, benzer bir çerçevenin tekrar oluşturulabileceğini belirtti.

“Söylemesi kolay, yapması zor. Zorluk teknik uygulamada değil, daha çok karar alma süreçlerinde.”

“Kapınızı çalacağız”

TSB’nin yürüttüğü proje kapsamında sektör paydaşlarıyla görüşmelerin büyük ölçüde tamamlandığını belirten Güner, önümüzdeki dönemde hizmet sağlayıcılar ve kamu tarafıyla da yoğun bir temas sürecine girileceğini açıklayarak ikinci faza işaret etti:

“Bu proje devam ediyor. Önümüzdeki dönemde daha geniş katılımlı toplantılarla çözüm önerilerini birlikte tartışacağız. Kapınızı çalacağız.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *