İnşaat ve altyapı sektörünün geleceğini risk yönetimi, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm odağında ele alan İnşaat ve Altyapı Sigortaları Forumu, Türkiye’de sektör temsilcilerini küresel perspektifle buluşturdu.
BMS Group Türkiye ev sahipliğinde, Munich Re’nin “Distinguished Knowledge Partner” olarak katılımıyla The Ritz-Carlton İstanbul’da düzenlenen etkinlik, Türkiye’nin önde gelen inşaat, altyapı ve yatırım firmalarından 40’tan fazla temsilciyi bir araya getirdi.
“Sigorta, artık yalnızca teminat değil; proaktif bir risk yönetimi aracıdır”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan BMS Group Türkiye CEO’su Dr. Kerim Gürkan, forumu “Türkiye inşaat sektörünün dayanıklılığını artırmaya yönelik bir laboratuvar ortamı” olarak tanımladı:
“Bu forumda bilgi paylaşımı ve açık tartışma ortamlarıyla, inşaat sektöründe risk yönetimini ve dayanıklılığı nasıl güçlendirebileceğimizi konuştuk. Sigortacılığın yalnızca bir teminat değil, proaktif bir risk yönetimi aracı olduğunu bir kez daha gösterdik.”
Munich Re’den güçlü mesaj: “Risk yönetimi, sürdürülebilirliğin temeli”
Uzun yıllar sonra Türkiye’de gerçekleştirilen bu tür bir etkinliğe katılan Munich Re, uluslararası reasürans kapasitesiyle Türk mühendislik ve altyapı projeleri arasında güçlü bir bağ kurdu.
Munich Re temsilcileri Christian Claros ve Klaus Wenselowski, etkinliklerin bilgi paylaşımı açısından büyük değer taşıdığını vurguladı:
“Bu forumlar paha biçilemez. Hasar yönetimi, doğal afet riskleri, kapasite ve teknoloji gibi konularda iletişim ve iş birliği fırsatı yaratıyor.”
Munich Re uzmanlarının Türkiye’ye ilişkin paylaştığı başlıca tespitler:
Türkiye, global ölçekte en yüksek proje hacimlerinden birine sahip ancak doğal afet riskleri açısından da en kırılgan pazarlardan biri.
Mühendislik projelerinde sadece sigortalanabilirlik değil, sürdürülebilirlik de artık temel öncelik.
Hasar yönetiminde fark yaratan en kritik unsur, proaktif veri paylaşımı ve proje aşamasında yapılan risk analizi.
Dijitalleşme, yapay zekâ ve sensör teknolojileri gündemde
Forumun dikkat çeken başlıklarından biri de dijitalleşme oldu.
Doğuş İnşaat’tan Dr. Yavuz Bacak, Türk müteahhitlerin uluslararası başarılarını ve mühendislik sigortalarının bu süreçteki rolünü aktarırken, yapay zekâ, drone ve sensör teknolojilerinin risk değerlendirmesindeki etkilerini örneklerle paylaştı.
Ayrıca Addvalora Group’tan Josef Hara ve Fenchurch Law’dan David Pryce, uluslararası hasar örnekleri üzerinden poliçe dili, kalite kontrolü ve hukuki netliğin önemine dikkat çekti.
Risk yönetiminde erken aksiyon vurgusu
Forumun kapanışında konuşan Dr. Kerim Gürkan, etkinlikten üç temel mesajın öne çıktığını belirtti:
Hasarların %76’sı insan hatasından kaynaklanıyor; bu da etkin risk yönetiminin kritik önemini ortaya koyuyor.
Piyasalarda fiyat artışları yavaşlarken, özellikle inşaat ve işletme tarafında dengelenme süreci yaşanıyor.
Poliçelerin daha anlaşılır hale getirilmesi ve sürecin proje başlangıcında başlatılması, sigorta bilincini güçlendiriyor.
“Amacımız, sigorta dünyasının küresel bilgi birikimini Türk inşaat sektörünün dinamikleriyle buluşturarak daha güçlü ve güvenli projelere katkı sağlamak. Bu forumu düzenli aralıklarla tekrarlayarak bilgi paylaşımını kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz.”
Stratejik bilgi paylaşımı platformu
BMS Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu forum, yalnızca bir etkinlik değil; sigorta sektörüyle inşaat endüstrisini buluşturan stratejik bir iletişim platformu olarak değerlendirildi.
Etkinlikteki oturumlar, sigorta bilincini güçlendirmenin yanı sıra, sürdürülebilir inşaat politikaları ve risk mühendisliğinde global standartların Türkiye’ye uyarlanması açısından da önemli çıktılar sundu.
