Türkiye'de inşaat ve konut sektöründe yaşanan sorunların başında, yarım kalan projeler nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler geliyor. Bu durum yalnızca ekonomik değil, sosyal açıdan da ciddi sorunlara yol açıyor. Quick Sigorta Finansal Ürünler Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, bina tamamlama sigortasının bu sorunun çözümünde oynadığı kritik rolü, uygulama örnekleri ve sektör analizleriyle birlikte detaylı şekilde anlattı.
Tamamlanamayan Projelerde Bir Milyon Kişi Mağdur Oldu
Türkiye'de sadece 2015 öncesi hızla artan yapılaşma ve maketten satışlarda yaklaşık bir milyon kişi, müteahhitlerin projelerini tamamlayamaması nedeniyle mağdur duruma düştü. Resmî ruhsatı olan projelerin dahi tamamlanamadığını belirten Soner Tekbaş, bu durumun yapı sektöründeki güven krizini derinleştirdiğini ifade etti.
Almanya’da 3 Bin, Türkiye’de 450 Bin Müteahhit Var
Soner Tekbaş, Almanya örneğini vererek müteahhit sayısındaki kontrolün sektör sağlığı açısından ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti:
“Avrupa’nın en büyük inşaat piyasasına sahip ülkelerinden biri olan Almanya’da yalnızca 3 bin müteahhit faaliyet gösteriyor. Türkiye'de 450 binin üzerinde müteahhit var ama bunların çok azı profesyonel düzeyde iş yapıyor. Bu kontrolsüz yapılaşma beraberinde güvensizliği getiriyor. Sektörün sürdürülebilirliği açısından bu sayının azalması ve kalite denetiminin artması gerekiyor. Bu fark, Türkiye’deki kontrolsüz büyümeye ve denetimsizliğe işaret ediyor.”
Bu durumun doğrudan konut kalitesine, vatandaşın mağduriyetine ve kentsel dönüşüm süreçlerine etki ettiğini belirten Tekbaş, çözümün sadece yasal düzenlemelerle değil, bilinçli tercihlerle mümkün olduğunu vurguladı.

Sigorta Şirketi Sadece Poliçe Kesmez, Risk Değerlendirir
Quick Sigorta’nın bina tamamlama sigortasında yalnızca poliçe üretmediğini, her projeye özel kapsamlı bir risk değerlendirme süreci yürüttüğünü belirten Tekbaş, şu kriterleri sıraladı:
“Bizim için olmazsa olmaz dört temel kriter var: projenin dağılımı, oranları, müteahhidin finansal durumu ve projenin fizik bilgisi. Eğer bu veriler sağlıklıysa ve proje kârlıysa, sigorta sürecine giriyoruz. Aksi hâlde teklif dahi vermiyoruz.”
Değerlendirme süreci, müteahhidin vergi ve SGK yükümlülüklerinden geçmiş iş deneyimlerine, teknik ekibinin yeterliliğinden projeye dair mühendislik analizlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Gerekli durumlarda bağımsız denetim raporu talep ediliyor.
“Bu sigorta yalnızca mülk sahibini değil, müteahhidi de disipline eden bir yapı sunuyor. Sigortalı projeye dahil olan müteahhit, daha vizyoner ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsiyor.”
Uygun ve Kârlı Projeye Onay Veriyoruz
Sigorta için gelen bazı projelere onay vermediklerini belirten Tekbaş, şu örnekleri verdi:
“Bir müteahhit projesinde otopark alanında araç başına 15 metrekare yer ayırmış. Ancak bu durum araçların manevrasını zorlaştırıyordu. Uygun olan en az 20 metrekare. Projesini yeniledikten sonra sigorta için onay verdik. Bir başka müteahhit ise arsa sahipleri tarafından sıkıştırılmıştı. Zarar edeceğini bile bile prestij için projesini yapmaya kararlıydı. Biz onay vermedik. En nihayetinde arsa sahipleriyle tekrar oturup oranlar konusunda anlaşınca ve proje kârlı duruma geçince onay verdik.”
Sigortanın Psikolojik Boyutu: Güvenin Yeniden İnşası
Bina tamamlama sigortasının yalnızca bir finansal araç değil, aynı zamanda psikolojik bir güven unsuru olduğunu belirten Tekbaş, toplumsal etkisine dikkat çekti:
“İnsanlar evlerini birikimleriyle alıyor. Bu, sadece maddi değil, aynı zamanda duygusal bir yatırım. Konut, insanların ömür boyu biriktirip yaptığı en büyük yatırımdır. Yarım kalan her proje, bir ailenin hayalinin yarım kalması anlamına geliyor. Bina tamamlama sigortası işte bu hayalleri teminat altına alıyor. Bugün bina tamamlama sigortası, yalnızca yapıları değil, umutları, hayalleri ve toplumsal güveni de koruyor. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz.”
Etiler’den Pendik’e: Bilinçli Arsa Sahiplerinden Açık Talep
İstanbul’un farklı ilçelerinde arsa sahipleri artık bina tamamlama sigortasını şart koşuyor. Tekbaş,
“Etiler, Beşiktaş, Üsküdar, Göztepe, Pendik gibi bölgelerde arsa sahipleri müteahhitle görüşmeden önce soruyor: ‘Bina tamamlama sigortan var mı?’ Yoksa masaya bile oturmuyorlar,” dedi.
Bu gelişmenin yasal zorunluluk olmadan, toplumsal bilinçle geldiğini vurgulayan Tekbaş, bu sigortanın kısa süre içinde genel bir zorunluluk hâline geleceğini ifade etti:
“Biz yasal zorunluluk istemiyoruz. Çünkü o zaman her projeyi sigortalamak zorunda kalırız. Bizim amacımız bu poliçeyi bir turnusol kâğıdı gibi kullanmak; iyi müteahhidi kötüden ayırmak.”
Tekbaş, iyi müteahhitlerin bu havuzda yer almasını sağlayarak kentsel dönüşümün nitelikli aktörlerle yürütülmesini hedeflediklerini belirtti:
“Projeler tamamlansın, insanlar güvenli evlerinde huzurla yaşasın. Bu şehir dönüşmeli ama güvenle dönüşmeli.”
Sigortanın Müteahhide Maliyeti %2–%4 Arasında
Bina tamamlama sigortasının müteahhit için yük değil, değer yaratan bir araç olduğunu ifade eden Tekbaş, maliyet konusunda şu bilgileri verdi:
“Genelde proje maliyetinin %2 ile %4’ü arasında değişiyor primler. Ancak bu sigorta sayesinde proje daha hızlı satılıyor, finansmana daha kolay erişiliyor ve kamuoyu nezdinde güven artıyor. Bu da doğrudan kâra dönüşüyor.”
Müteahhit açısından yalnızca risk transferi değil, aynı zamanda rekabet avantajı sağlayan bir unsur olduğunu belirten Tekbaş, projelerdeki tercih edilme oranının sigortalı olanlarda daha yüksek olduğunu vurguladı.
Bina Tamamlama Sigortası Müteahhidi Dönüştürüyor
Tekbaş, bu sigortanın müteahhitlerin çalışma kültürünü olumlu yönde dönüştürdüğünü ifade etti:
“Bir kez bina tamamlama sigortası ile proje yapan müteahhit, bir daha geri dönmek istemiyor. Çünkü bu sistem onu daha vizyoner, daha planlı ve sürdürülebilir hâle getiriyor. Aynı zamanda sektörel itibarını da artırıyor.”
Sigorta, projenin başından sonuna kadar bir kontrol mekanizması oluşturuyor. Bu süreç, müteahhitin öz disiplinini geliştirirken, müşteri memnuniyetini de artırıyor.
Kentsel Dönüşümde Standart Hâline Gelmeli
Tekbaş, bina tamamlama sigortasının özellikle kentsel dönüşüm projelerinde bir standart uygulama hâline gelmesi gerektiğini ifade etti:
“Bazı belediyeler artık bu poliçeyi ruhsat öncesinde talep etmeye başladı. Bu sevindirici bir gelişme. Çünkü kamu otoritesi de güvenliğin bir parçası olmalı.”
Kentsel dönüşüm sürecinin hem vatandaş hem de kamu açısından güvenli ve sürdürülebilir bir zeminde ilerlemesi için sigorta mekanizmasının şart olduğunu belirten Tekbaş, sürecin şeffaf ve kontrol edilebilir hâle geldiğini ifade etti.
Quick Sigorta’dan Teknik Danışmanlık Desteği
Quick Sigorta yalnızca poliçe düzenlemekle kalmıyor; aynı zamanda proje sahiplerine risk yönetimi ve teknik danışmanlık da sağlıyor. Eksik veya riskli alanlar önceden belirlenip raporlanıyor, böylece projenin başarısız olma ihtimali düşürülüyor.
Bu süreçte teknik uzmanlar, sigortalı projeyi düzenli olarak izliyor, hak edişler doğrultusunda denetimler yapıyor ve tamamlanma garantisinin sürdürülebilirliği sağlanıyor. Böylece hem arsa sahibi hem de alıcı gönül rahatlığıyla süreci takip edebiliyor.