Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, Habertürk’te Didem Arslanoğlu’nun sunduğu Para ve Ötesi programında sigorta farkındalığı, sektörün 2025 yılı performansı ve 2030 vizyonuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gülen, sigortanın toplumsal faydasına dikkat çekerek, zorunlu ürünlerden dijitalleşmeye kadar geniş bir perspektifte sigorta sektörünün geleceğini anlattı.
Sigortanın Toplumsal Rolü: “Hayatın Nefesi”
Gülen, sigortayı “nefes” benzetmesiyle tanımladı:
“Varlığını hissetmiyorsunuz ama ihtiyaç anında hayat kurtarıyor. Sigorta, riskleri bertaraf ederek bireylere huzur, kurumlara ise sürdürülebilirlik sağlıyor.”
Sigortanın sadece bireyler için değil, şirketler ve tüm ekonomi için güvence mekanizması olduğuna dikkat çekti.
2025 Performansı: 30 Milyar Dolarlık Sektör
Türkiye sigorta sektörünün büyüklüğü 2024 sonunda 30 milyar dolara ulaşacak. Sektörün GSYH içindeki payı son 12 yılda %1,5’tan %2,5’e çıktı. Gülen, bu gelişmenin olumlu olduğunu ancak yeterli olmadığını söyledi:
“Doğu Avrupa ve Akdeniz ülkeleri %5 seviyesinde. Bizim de %5’i hedeflememiz şart. Bu seviyeye ulaştığımızda sektörümüz ekonomide hak ettiği yere gelecek.”
Trafik %80, Kasko %26, Sağlık %10
Trafik sigortası: %80 penetrasyon (zorunlu olmasına rağmen %20’lik kesim sigortasız)
Kasko sigortası: %26 penetrasyon
DASK: %50 penetrasyon
Konut sigortası: %20–25 penetrasyon
Özel sağlık sigortası: 9 milyon poliçe (nüfusun %10’u)
Gülen, düşük oranların temel nedenini gelir seviyesinin düşüklüğü ve sigorta farkındalığının sınırlı olması olarak açıkladı.
Risk Yönetimi ve Adaletli Sistem
Gülen, sigorta şirketlerinin özellikle sanayi tesislerinde detaylı risk mühendisliği yaptığını belirtti:
“Her tesis için yangın güvenliği, depolama sistemleri, fay hatlarına yakınlık gibi onlarca parametre değerlendiriliyor. Risk skoru makul çıktığında sigorta yapılabiliyor. Düşük çıktığında ise ek önlemler veya muafiyetler talep ediliyor. Bu süreç rekabetçi ve adil işliyor.”
2030 Yol Haritası: İlk 10 İçin Büyük Hedef
Türkiye ekonomisi dünyanın 17–18. sırasında olmasına rağmen sigorta sektörü 30. sırada. Gülen, bu farkı kapatmak için 2030’a kadar 12 basamak atlamayı hedeflediklerini vurguladı:
Penetrasyonu %2,5’ten %5’e çıkarmak
Sektör büyüklüğünü 50 milyar dolara taşımak
Ekonomideki yerimizi ilk 10 ülke arasında konumlandırmak
Bu vizyon için TSB ekosistemdeki tüm paydaşlarla birlikte 17 başlık ve 8 öncelikli hedef belirledi.
Öne Çıkan 2030 Stratejileri
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES): Türkiye’nin tasarruf açığını kapatmak için kritik bir adım. Gülen, “Bir ülke başkasının parasıyla büyüyemez. TES ile kendi kaynağımızı yaratmalıyız” dedi.
Zorunlu Afet Sigortası: Depremle sınırlı olmayan, sel, yangın, fırtına ve doluyu da kapsayan yeni sistem. Afetlerin %65’inin deprem dışı risklerden kaynaklandığını hatırlattı.
Zorunlu Ürünlerde Uyumun Artırılması: Trafik ve DASK gibi zorunlu ürünlerde %100 uyum hedefleniyor.
Gömülü Sigortacılık (Embedded Insurance): Cep telefonu, uçak bileti veya online alışverişte ürün/hizmetle birlikte sunulan sigortaların yaygınlaştırılması.
Eğitim ve İnsan Kaynağı: 230’un üzerinde bankacılık ve sigortacılık bölümünün müfredatı sektör ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilecek. Üniversite–sektör işbirliği güçlendirilecek.
Dijitalleşme ve Teknoloji Entegrasyonu: Yapay zekâ, büyük veri ve dijital platformlar sayesinde kişiye özel, hızlı ve erişilebilir sigorta çözümleri.
Sürdürülebilirlik ve İklim Riskleri: Yeşil finans, iklim değişikliğiyle mücadele ve çevre dostu sigorta ürünleri.
Kamu–Özel Sinerjisi: Regülasyon ve politika yapıcılarla daha güçlü iş birliği.
Teknolojinin Sigorta Sektörüne Etkisi: Fırsat ve Tehdit
Gülen, teknolojinin sigortacılığa etkilerini detaylı şekilde anlattı:
Geçmiş dönem: Teknoloji bir araçtı; süreçleri hızlandırıyor, maliyetleri düşürüyor, verimlilik sağlıyordu.
Bugün: Üretken yapay zekâ ile teknoloji artık karar veren “bir ajan” haline geldi.
Gelecek: Milyonlarca yapay zekâ ajanın sürekli iletişimde olduğu bir dünya, sigortacılıkta hem dev fırsatlar hem de yeni tehditler yaratacak.
“Artık sadece bir yazılım değil, düşünebilen, karar verebilen sistemlerle karşı karşıyayız. Bu durum hem sigorta şirketlerinin risk yönetimini hem de poliçe tasarımlarını kökten değiştirecek.”
Dijitalleşmenin Olası Etkileri
Kişiselleştirilmiş Poliçeler: Büyük veri ve yapay zekâ ile herkesin risk profiline özel sigorta ürünleri.
Hızlı Hasar Yönetimi: Yapay zekâ destekli görüntü işleme ve otomatik ekspertiz ile saniyeler içinde hasar tespiti.
Yeni Riskler: Siber saldırılar, yapay zekâ kaynaklı hatalar ve dijital platform bağımlılığı.
Gömülü Sigortacılık: Sigortanın günlük hayatın her işlemine entegre olması.
Sigorta Haftası: Dijital Gelecek ve Yapay Zekâ Vurgusu
29 Eylül’de başlayacak Sigorta Haftası, 14. zirve kapsamında gerçekleştirilecek. Bu yılın ana teması “Dijital Gelecek”.
Gülen, etkinlikte yapay zekânın sigortacılığa etkilerinin derinlemesine tartışılacağını, fırsatlar kadar tehditlerin de masaya yatırılacağını belirtti. Ayrıca İstanbul’da düzenlenecek 4. Sigortacılık Fuarı da halka açık olacak.