Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), 10 Nisan 2025 tarihinde Arex Sigorta A.Ş.’nin kefalet branşındaki ruhsatını iptal etti ve diğer tüm branşlarda yeni sigorta sözleşmesi yapma yetkisini, gerekli şartlar sağlanana kadar kaldırdı.
SEDDK Kararı Sonrası Arex Sigorta’dan İkinci Açıklama
Bu gelişmenin ardından Arex Sigorta yaptığı açıklamada “Yargısız infaz” yapıldığı açıkladı. Saatler sonra ikinci bir açıklama yapan Arex Sigorta, söz konusu kararın “ekonomi tarihinde eşine az rastlanır bir uygulama” olduğunu belirterek hukuki mücadele sürecinin başlatıldığını duyurdu.
Arex Sigorta Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada “şirketin batmadığı, borçlarını ödemede sorun yaşamadığı, bilançolarının güçlü olduğu” vurgulanırken, verilen kararın arkasında yerli bir sigorta şirketinin büyümesinden rahatsız olunduğu ima edildi.
Arex Sigorta'nın Açıklaması (Tam Metin):
KAMUOYUNA DUYURU
Arex Sigorta olarak maruz kaldığımız ve Türk ekonomi tarihinde eşine az rastlanır olduğuna inandığımız bir durumu, bir haksızlığı açık detaylarıyla duyurmak istiyoruz.
Bildiğiniz gibi, Arex Sigorta, 2021 yılında yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş, kısa sürede sigorta sektöründe fark yaratan, finansal sigortalar alanında adeta bir devrim yaparak sektöre yeni bir soluk getiren, üst üste kârlılık elde eden, sürekli büyüyen ve sermayesini güçlendiren genç ve dinamik bir şirkettir. Arex Sigorta olarak bizler, bu ülkenin potansiyeline inanarak yola çıktık ve elde ettiğimiz tüm kazancı yine bu topraklara, şirketimizin büyümesine yatırdık. Ülkemize olan bağlılığımız ve sevgimizin açık bir örneği olarak, deprem bölgesine sadece yardımlar ulaştırmakla kalmadık, inşaatların yapım aşamasında her türlü riski üstlenerek taahhüt sektörünün ayakta kalmasına da önemli destekler sağladık.
“Kötü Yönetim” İddiasına Sert Yanıt: Tüm Veriler Şeffaf Şekilde Sunuldu
Tüm bu başarılarımıza rağmen, yaklaşık 1,5 yıldır süren bir denetim sürecinin sonunda, bugün karşımıza “kötü yönetim” gibi soyut bir gerekçe ile ceza verilerek çıkıldı. Oysa bizler denetim süreci boyunca talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi sunduk, tüm objektif verilerimizi şeffaflıkla paylaştık. Dahası, bu 1,5 yıllık süreçte sözel olarak bile olsa eleştirilen herhangi bir konu olduğunda bir kusurumuz bulunmamasına rağmen, iyi niyetimizin ve çözüm odaklı yaklaşımımızın bir göstergesi olarak talep edilen her türlü ek tedbiri de aldık. Buna rağmen, somut hiçbir kritere dayanmayan, bizim için tamamen beklenmedik ve haksızlığına zerre şüphe duymadığımız bir “kötü yönetim” isnadıyla karşılaştık.
Şimdi sormak istiyoruz: Nedir bu “kötü yönetim”?
“Ne Bilanço Kötü Ne Hizmet Kalitesi”: Arex Sigorta Mali Gücünü Savundu
Bilanço mu kötü? Hayır. Rakamlarımız ortada, kârlılığımız ortada. Sermaye yeterliliğimiz mi yok? Hayır. Kurulduğumuz günden beri tüm kazancımızı tekrar şirkete aktararak ve de sürekli sermaye artışları yaparak gücümüze güç kattık. Ödemelerimizde bir aksaklık mı yaşandı? Sigortalılarımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getiremedik mi? Asla! Bir gün bile gecikme yaşamadık. Müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesi her zaman önceliğimiz oldu. Şirketimiz zarar mı ediyor? Küçülüyor mu? Tam tersine! Kurulduğumuz günden beri istikrarlı bir şekilde büyüyoruz.
Şimdi siz değerli kamuoyuna soruyoruz: Bu nasıl bir “kötü yönetim”dir ki, ne bilançoda, ne kârlılıkta, ne hizmet kalitesinde, ne de büyüme rakamlarında görünmez?
Yerli Sermaye Vurgusu: “Beğenilmeyen Büyümemiz mi, Kim Olduğumuz mu?”
Bu durumda eğer kötü olan şirket yönetimi değil de yönetimin kendisi ise, yani bazıları için “kötü olan bizlersek”, bunun bahanelere sığınılmadan açıkça ifade edilmesini bekliyoruz. Buradan tüm kamuoyu önünde bizi kötü görenlere soruyoruz: Kim olduğumuzu mu beğenmediniz? Geldiğimiz yeri mi beğenmediniz? Yoksa %100 yerli sermaye olan şirketimizin 5 yıldır kesintisiz devam eden büyümesini mi beğenmediniz?
Sorumuzu tekrarlıyoruz: Şirket mi kötü yönetiliyor, yoksa “kötü olarak görülen, bu topraklardan çıkan bizler miyiz?”
Bu soruyu tekrar tekrar soruyoruz. Çünkü Arex Sigorta, objektif verilere göre sektörün başarılı ve örnek şirketlerinden biridir. Buna rağmen maalesef, 1,5 yıldır süren bu süreçte, görünmez bir elin yerli sermayeye karşı anlamsız inadını aşamadık ve yaşadığımız 1,5 yıllık denetim süreci adeta somut bir gerekçe bulma çabasına dönüştü.
Bugün ne mutlu bize ki, bütün bu çabaya rağmen bugün bizlere “Şirketi batırdınız” diyemediler. “Yolsuzluk yaptınız” diyemediler. "Şirket sermayesini azalttınız veya başka yere aktardınız” “ diyemediler. “Bilançonuz makyajlı, rakamlarınız sahte” diyemediler. Diyebildikleri tek şey, içi boşaltılmış, ispata muhtaç, soyut bir “kötü yönetim” iddiası oldu.
Arex Sigorta: “Tüm Hukuki Haklarımızı Kullanacağız”
Bu karar, sadece Arex Sigorta’ya değil, Türkiye’de sigorta sektörüne yatırım yapan, risk alan, istihdam yaratan tüm yerli girişimcilere karşı verilmiş talihsiz bir mesajdır. Yerli olana karşı olan, geçmişte kaldığını düşündüğümüz kötü bir anlayışın yansımasıdır. Bugün bu karardan memnun olanların dahi adil rekabet ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne olan inancı zedelenmiş, endişeleri büyümüştür.
Bizler, bu kararı alanların bu bilinçli tercihleriyle yerli sermayeye vermek istedikleri mesajın farkındayız. Arex Sigorta olarak bu haksız karara karşı tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de yarın da bu ülkenin ekonomisine katkı sunmak, değer yaratmak için çalışmaya devam etme azim ve kararlılığındayız. Bu süreçte bize destek olan tüm paydaşlarımıza ve kamuoyuna teşekkür ederiz.