Türkiye Sigorta, İstanbul Üniversitesi iş birliği ve uzman akademisyenlerin katkısıyla hazırladığı “PENSURA 2025: Risklerin Portresi” raporunu yayımladı. Raporda, sigorta ve özel emeklilik sektörüne dair 2025 yılına ilişkin riskler, beklentiler, büyüme fırsatları ve stratejik göstergeler yer aldı.
Risk Yönetiminde Sigortanın Rolü
Türkiye Sigorta Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor, sektörel riskler ve beklentilerin yanı sıra sigortacılığın toplumsal güvence boyutunu da öne çıkardı.
Türkiye Sigorta Hazine ve Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Gürol Sami Özer, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Risk yönetimi ve finansal güvence açısından kritik bir role sahip olan sigorta, artık toplumların vazgeçilmez bir unsuru hâline geldi. Hazırladığımız raporun risklerin ve sigortacılığın birbirini tamamlayıcı bir bütün olduğunu bizlere gösteren rehber niteliğinde bir kılavuz olacağını umuyorum.”
Öne Çıkan Riskler: Siber Tehditler ve İklim Krizi

Rapora göre, sigorta sektörü açısından artan siber güvenlik tehditleri, iklim kaynaklı felaket riskleri ve ekonomik dalgalanmalar, yeni nesil risk yönetimi yaklaşımlarını zorunlu kılıyor.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) tarafında ise demografik değişimler, katılımcı davranışlarının dönüşümü ve sürdürülebilirlik riskleri önümüzdeki dönemin kritik gündem maddeleri arasında bulunuyor.
Yeşil Sigortacılık Dönemi
Raporda, sigorta sektörünün dönüşümünde yeşil sigortacılık kavramına özel bir yer ayrıldı. Yenilenebilir enerji sigortaları, karbon azaltımına yönelik poliçeler, çevre dostu tazminat modelleri, iklim sigortaları, yeşil bina ve doğa koruma sigortalarının önümüzdeki dönemde önem kazanacağı vurgulandı.
Bu çerçevede, sürdürülebilir finans ve yeşil fonlama araçlarının sigorta portföylerinde daha fazla yer bulacağına dikkat çekildi.
BES’te Demografik Baskılar
Raporda ayrıca, küresel ölçekte yaşlanan nüfusun kamu emeklilik sistemlerine getirdiği baskıya değinildi. Bu süreç, bireyleri özel emeklilik planlarına yönlendiriyor.
Türkiye özelinde ise BES ve OKS sistemlerinin, düşük tasarruf kültürünü desteklediği, yastık altı birikimleri ekonomiye kazandırdığı ve tasarruf açığının kapatılmasına katkı sunduğu vurgulandı.
Geleceğin Sektörel Öncelikleri
Raporda yer alan son değerlendirmelere göre:
Uluslararası ölçekte: Jeopolitik riskler ve iklim değişikliğinin etkileri,
Türkiye özelinde: Ekonomik dalgalanmalar, toplumsal dinamikler ve regülasyon değişiklikleri,
sigorta ve BES sektörlerinin öncelikli risk unsurları arasında bulunuyor.
Büyümenin yalnızca finansal göstergelerle değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve toplumsal etkiyi gözeten politikalarla mümkün olacağı ifade edildi.