İstanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Sigortacılık Bölüm Başkanı ve GESİD Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hakan Özcan, 2025’in sigorta sektörü açısından “çok hareketli” geçtiğini belirterek, en dikkat çekici değişimin prim üretiminde yaşandığını vurguladı. Özcan, “En önemli değişiklik prim üretimi. Sigorta sektörü hızla büyüyor” dedi.
TRT Radyo 1’de yayımlanan Poliçe programında İclal Aydıngöz’ün konuğu olan Doç. Dr. Hakan Özcan, sigorta sektörünün 2025 performansını prim üretimi, branş dağılımı, teknik denge ve kârlılık başlıklarıyla değerlendirdi.
Özcan, yıl sonuna yaklaşılırken sektörün fotoğrafını çekerken 2025’i “çok hareketli bir yıl” olarak tarif etti ve en büyük değişimin prim üretiminde görüldüğünü vurguladı: “En önemli değişiklik prim üretimi. Sigorta sektörü hızla büyüyor.”
“SEKTÖR 10. ay itibariyle… yaklaşık 1 trilyon liraya ulaştı”
Doç. Dr. Özcan’ın paylaştığı verilere göre sektör, 10. ay itibarıyla 955 milyar TL prim üretimine ulaştı. Özcan, yılın son iki ayı kalmasına rağmen toplamın trilyon eşiğine dayandığını belirterek şunları söyledi:
“İlk kez tarihinde 10. ay itibariyle… yaklaşık 1 trilyon liraya ulaştı sektör. 1 trilyon TL çok önemli bir rakam.”
Prim üretiminin döviz karşılığına ilişkin de bir çerçeve çizen Özcan, “yaklaşık olarak 20 milyar doları geçecek bir prim üretimi” ile karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
“yüzde 85'lik kısım hayat dışından geliyor”
Prim üretiminin kompozisyonuna değinen Özcan, ağırlığın hayat dışı tarafta olduğunu söyledi:
Hayat branşının kredilerle ilişkisi nedeniyle payının uzun süredir sınırlı kaldığını vurgulayan Özcan, “% 15 civarlarında hayat branşının bir payı var. Geri kalan % 85’lik kısım hayat dışından geliyor” dedi.
Artış oranlarına ilişkin değerlendirmesinde de şunları kaydetti:
“Hayat dışı artışı 10. ay sonu itibariyle % 45 civarlarında. Hayattaki artış çok daha fazla ama tabi payı düşük olduğu için toplama çok yansımıyor.”
“Enflasyondan arındırdığında % 12’lik reel büyüme”
Sektördeki büyümenin yalnızca nominal artışla açıklanamayacağını söyleyen Özcan, reel büyümeye özellikle dikkat çekti:
“Sektör %50 büyümüş ilk 10 ayda… enflasyondan da arındırdığında % 12’lik reel bir büyüme. Bu çok önemli bir konu enflasyon arındırdığında.”
“Prim üretiminin yarısı otosigortalarından geliyor”
Branş dağılımında lokomotifin hâlâ oto sigortaları olduğunu belirten Özcan, trafik ve kaskoyu işaret ederek şu ifadeyi kullandı:
“Neredeyse prim üretiminin yarısı otosigortalarından geliyor.”
Kasko tarafında kamuoyunda sık sorulan “primler arttı” algısına da araç değerleri üzerinden yanıt veren Özcan, teminat mantığını hatırlatarak şöyle konuştu:
“Araç bedeliyle alakalı olduğu için… araç değerleri arttıkça o da artıyor. Sigorta şirketi bir prim alarak bir yıl boyunca o aracın en ağır hasar durumuna göre bir teminat veriyor size.”
Trafik branşında da büyümeye işaret eden Özcan, “Trafikte yaklaşık % 50 civarlarında büyüdü” dedi.
PROGRAMIN TAMAMINI DİNLEMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN⬇️
“En büyük artış… sağlık sigortalarında”
Özcan’ın değerlendirmesinde 2025’in öne çıkan başlıklarından biri de sağlık sigortaları oldu. Sağlık sigortalarının toplam prim üretimindeki payını “% 17 civarlarında” olarak aktaran Özcan, artışın gücüne dikkat çekti:
“En büyük artış son yıllarda pandemi ile beraber sağlık sigortalarında artış var.”
Özellikle tamamlayıcı sağlık sigortalarında belirgin bir ivme olduğunu söyleyen Özcan, “Tamamlayıcı sağlık sigortasındaki artış oranı da % 86” ifadesini kullandı ve bunun reel karşılığına dair “Reelde de % 40’lık bir büyümeyi gösteriyor” dedi.
Teknik denge: “100 lira aldım, 63 lira hasar ödedim”
Teknik dengeyi anlaşılır bir örnekle anlatan Özcan, sektör geneli için brüt hasar/prim oranını şöyle özetledi:
“% 63 ne demek? 100 lira aldım, 63 lira hasar ödedim.”
Geçen yılın aynı dönemine kıyasla “çok büyük değişiklik yok” dedi.
Trafik branşında ise yapısal sorunların sürdüğünü vurgulayan Özcan, hasar/prim oranını açık şekilde ifade etti:
“Hasar primde maalesef % 120 trafikte… Sigorta şirketi 100 lira almış, 120 lira hasar ödemiş.”
Teknik zararın ise gerilediğini belirterek “geçen yıl… 10 milyar TL zarar… bu yıl… yaklaşık 6 milyar TL’ye gerilemiş” dedi.
“Herkesin şaşıracağı… sağlık branşı”
Kârlılık başlığında “en büyük teknik kâr” vurgusunu sağlık branşına yapan Özcan, dikkat çeken bir karşılaştırma paylaştı:
“Tabii en büyük teknik kâr sağlayan branş da herkesin şaşıracağı sağlık branşı. Bir önceki yıl… 12 milyar TL olan teknik kârı bu yıl 9. ay sonu itibariyle 32 milyar TL’ye yükselmiş.”
Bu artışın olası sonuçlarına ilişkin ihtiyatlı bir yorum da ekleyen Özcan, bunun 2026’ya dönük bir işaret olabileceğini söyledi:
“En azından… 2026 yılında çok fazla artış olmayacak gibi düşünülebilir. Bu bir ön veri tabii ki. Tam bir tespit değil…”
“Sektör… 126 milyar TL’lik bir kâr ile kapatmış”
Genel kârlılık tarafında Özcan, 9 aylık sonuçlara göre hayat dışı ve hayat branşlarını ayrı ayrı vererek tabloyu şöyle özetledi:
“Hayat dışı şirketlerde… 88 milyar TL civarında… Hayat şirketlerinde ise 37 milyar TL… sektör ilk 9 ayı yaklaşık 126 milyar TL’lik bir kâr ile kapatmış.”
DASK: “17 milyar TL’lik prim üretimi… %50’lik artış”
Doç. Dr. Özcan, DASK tarafında da büyümenin sürdüğünü belirterek şu rakamları paylaştı:
“DASK… yaklaşık olarak 17 milyar TL’lik bir prim üretimi var… yaklaşık olarak % 50’lik artışı gösteriyor.”
Sigortalılık oranında ise “% 50’nin üzerinde bir sigortalılık oranımız var” dedi.
2026’da gündemde olan zorunlu afet sigortasıyla kapsamın genişleyebileceğini anlatan Özcan, sel, dolu ve toprak kayması gibi risklerin dahil olmasının beklendiğini aktarırken, bunun primlerde artış ihtimalini de dışlamadı:
“Bu teminatların girmesiyle… prim artışları da kaçınılmaz olabilir.”
2026 beklentisi: “Büyüme devam edecek… reEl büyüme de devam edecek”
Özcan, 2026’ya ilişkin beklentisini net bir çerçevede özetledi:
“Yine büyüme devam edecek. Bu, reel büyüme de devam edecek.”
Sağlık tarafındaki pay artışının büyümeyi destekleyeceğini söyleyen Özcan, şirketlerin alım gücüne bağlı olarak “her keseye uygun” alternatif ürünler geliştirebileceğini belirtti.
Dijitalleşme tarafında ise teknolojinin hızla gelişmesine rağmen satışta dönüşümün sınırlı kaldığını şu sözlerle anlattı:
“Dijitalleşme çok hızla gelişiyor… ama satışta hâlâ istenilen düzeyde dijitalleşmenin yansımadığını görüyoruz.”
Mevcut tabloyu da tek cümlede özetledi: “% 5 civarlarında şu anda dijitalle satış oranımız.”
