Altın, gümüş ve değerli mücevherlere yönelik sigorta uygulamaları, bireysel yatırımcılar ve işletmeler açısından son yıllarda daha fazla önem kazanıyor. Artan hırsızlık olayları, doğal afet riski ve ekonomik belirsizlikler, bireyleri maddi varlıklarını koruma altına alma yönünde harekete geçiriyor.
Finans analisti İslam Memiş TRT Radyo 1de İclal Aydıngöz'ün sunduğu Poliçe programında ziynet eşyalarının sigortalanması sürecine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Memiş, bu alanda yaygın olan yanlış inanışlara dikkat çekerken, doğru sigortalama uygulamaları konusunda vatandaşları bilgilendirdi.
“Ev Sigortası Altınlarınızı Kapsamayabilir”
Memiş, Türkiye’de birçok kişinin evinde fiziki olarak ziynet eşyası bulundurduğunu belirterek, bu kişilerin çoğunun “ev sigortam var, yeterlidir” şeklindeki düşüncesinin yanlış olduğunu vurguladı. Çünkü standart ev sigortalarının ziynet eşyalarını yalnızca belirli koşullar altında ve genellikle düşük teminatlarla kapsadığını, detaylı beyan ve belge sunulmadıkça ödeme yapılmasının zor olduğunu söyledi.
“Fotoğraflar, fatura ve sertifikalar olmadan talepte bulunmak çok zor. Sigorta şirketleri bu varlıkların varlığını ve değerini ispat etmek ister. O nedenle evde bulunan takı, altın ve değerli taşlar mutlaka poliçeye beyan edilmeli.”
Fiziki Varlıklar Hırsızlık ve Afet Riskine Açık
Türkiye’nin deprem başta olmak üzere doğal afet riski taşıyan bir ülke olduğuna dikkat çeken İslam Memiş, bu nedenle fiziki varlıkları evde saklamanın oldukça riskli olduğunu ifade etti. Bunun yanında hırsızlık olaylarının da teknolojik yöntemlerle daha organize hale geldiğini belirterek, fiziki altın, gümüş ve mücevher biriktiren yatırımcıların kendilerini bu risklere karşı sigorta ile koruması gerektiğini belirtti.
“Evde saklanan fiziki altınların ve mücevherlerin çalınması veya doğal afet sonucu zarar görmesi durumunda zararın telafisi ancak önceden yapılmış doğru bir sigorta ile mümkün olur.”
Sertifika, Fatura ve Beyan Olmazsa Olmaz
Ziynet eşyalarının sigortalanmasında en büyük sıkıntının “beyan eksikliği” olduğunu belirten Memiş, vatandaşların sigorta şirketlerine genellikle detaylı bilgi vermediğini, bu nedenle de zararın karşılanmasında sorunlar yaşandığını söyledi. Özellikle pırlanta, yakut, zümrüt gibi taşlı mücevheratlarda uluslararası sertifika gerekliliğine dikkat çekti.
“Birçok dava dosyasında görüyoruz; vatandaş çalınan takısını gösteriyor ama fatura ya da sertifikası yok. O anda çalınan mıydı? Ne kadardı? Ayarı neydi? Bunların belgelenmesi gerek. 22 ayar mı, 14 ayar mı? Sertifikasız ürünler sigortada problem yaratıyor.”
PROGRAMIN TAMAMINI DİNLEMEK İÇİN👇

Banka Kasaları Sigorta Kapsamında mı?
Pek çok vatandaş, altın ve değerli varlıklarını banka kasasında saklamayı tercih ediyor. Bu uygulamanın güvenlik açısından mantıklı olduğunu kabul eden Memiş, ancak banka kasalarında bulunan varlıkların otomatik olarak sigortalanmadığını hatırlattı:
“Bankalar sadece boş kasa kiralar. İçeriğin sigortası vatandaşın sorumluluğundadır. Yani banka kasasında da olsalar, altınlarınız için ayrıca sigorta yaptırmanız gerekir.”
Bununla birlikte banka hesaplarında bulunan yatırım türlerinin –örneğin altın, döviz, TL mevduat hesapları gibi– 600 bin TL’ye kadar devlet güvencesi altında olduğunu hatırlatan Memiş, bu nedenle sistem içi birikimlerin daha güvenli olduğunu ifade etti.
Kuyumcu Sektörü Sigortaya Neden Uzak?
Türkiye'deki 40 binden fazla kuyumcu işletmesinin büyük bölümünün sigortasız olduğuna dikkat çeken Memiş, bu sektörün yüksek risk altında olduğunu söyledi. Hırsızlık olaylarının sıklıkla gündeme geldiği kuyumculukta sigortasız olmanın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Kuyumcu vitrininde milyonlarca liralık ürün bırakıyor ama çoğu sigorta yaptırmıyor. Sigorta şirketleri de bu sektörü riskli gördüğü için sigorta yapmak istemiyor. Oysa kurumsal çalışan kuyumcuların ciddi güvenlik önlemleri var. Bu işletmelere özel poliçeler geliştirilmesi şart.”
Memiş, sigorta şirketlerinin bu konuda daha fazla kampanya düzenlemesi, meslek odalarıyla iş birliği yaparak farkındalık yaratması gerektiğini belirtti.
Antika ve Manevi Değeri Yüksek Takılar Nasıl Sigortalanır?
Yatırım amaçlı olmayan, fakat antika değeri taşıyan veya aile yadigarı olarak saklanan takı ve mücevheratın da sigortalanabileceğini belirten Memiş, bu tür varlıklar için eksper raporlarının şart olduğunu söyledi:
“Özellikle el işçiliği yüksek, tarihi değeri olan ürünlerin uzman eksperlerce değerlendirilip güncel piyasa değeri üzerinden raporlanması ve bu raporların sigorta şirketlerine sunulması gerekir.”
Sigorta Fonları Yatırım Aracı Olarak Değerlendirilmeli
Sigorta sektörünün yatırım fonlarıyla ilişkisine de değinen Memiş, bireysel emeklilik fonlarının uzun vadeli yatırım için cazip fırsatlar sunduğunu, vatandaşların bu alana daha fazla yönelmesi gerektiğini ifade etti.
“Sadece altın, döviz değil, BES fonları gibi yatırım enstrümanları da önemli. Uzun vadede güçlü birikimler sağlar. Fon tercihlerinde danışmanlık alınmalı, riskler dağıtılarak çeşitlendirilmeli.”
Değerli Varlıklar İçin Sigortasız Olmayın
İslam Memiş’in yaptığı değerlendirmeler, altın ve ziynet eşyalarının sigortalanmasında toplumda hâlâ ciddi bir bilinç eksikliği olduğunu gösteriyor. Hem bireysel yatırımcıların hem de kuyumcu gibi riskli sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin, maddi varlıklarını güvence altına alacak sigorta çözümlerini değerlendirmesi artık zorunluluk halini almış durumda.