Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, ekonomi yönetiminin öncelikleri arasında yer alan bütçe açığı, enflasyon ve yatırım finansmanında sigorta sektörünün kritik rol oynadığını söyledi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sigorta sektörünün 2025 yılını yaklaşık %40 büyümeyle kapatmayı hedeflediğini açıkladı. Yıl sonunda sektörün 1,2 trilyon TL fon büyüklüğüne ulaşacağını belirten Gülen, sigorta sektörünün yalnızca bireylerin ve kurumların risklerini yöneten bir yapı değil, Türkiye ekonomisinin makro kırılganlıklarına karşı önemli bir denge unsuru olduğunu vurguladı.
Bütçe açığı, enflasyon ve yatırımlar sigorta ile bağlantılı
Ekonomi yönetiminde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yürütülen programı yakından takip ettiklerini ifade eden Gülen, 2023 Mayıs ayından bu yana uygulanan ekonomik dengelenme ve enflasyonla mücadele programında üç ana başlığın öne çıktığını söyledi. aHaber'e konuşan Gülen’e göre bu başlıklar bütçe açığı, enflasyonla mücadele ve yatırımlar için kaynak ihtiyacı olarak öne çıkıyor ve bu üç alan da sigorta sektörüyle doğrudan ilişkili.
Bütçe açığının en önemli nedenlerinden birinin Kahramanmaraş depremleri sonrası yapılan 90 milyar doları aşan harcamalar olduğunu hatırlatan Gülen, bu tutarın zaman içinde 110 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtti.
“Afet sigortaları gelecekteki bütçe yükünü azaltabilir”
Sigorta sektörünün afetler karşısında yalnızca hasar ödeyen bir mekanizma olmadığını vurgulayan Gülen, makroekonomik dayanıklılığın sigorta sistemiyle güçlendirilebileceğini söyledi. Olası bir Marmara depreminde ekonomik kaybın 350–400 milyar dolar seviyelerine ulaşabileceğini belirten Gülen, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün sigorta sektörü böyle bir kaybın yalnızca yaklaşık %10’unu karşılayabilecek durumda. Oysa afet sigortalarının penetrasyonu artırılırsa, bu kaybın yarısına yakını sigorta sistemi tarafından karşılanabilir. Bu, gelecekte oluşabilecek bütçe açığının azaltılması açısından son derece kritiktir.”
Sağlık harcamalarında sigortanın payı hâlâ düşük
Sağlık harcamalarının bütçe üzerindeki yüküne de dikkat çeken Gülen, 2024 verilerine göre 2,4 trilyon TL’lik toplam sağlık harcamasının yaklaşık %80’inin kamu tarafından karşılandığını söyledi. Özel sağlık sigortalarının toplam sağlık ödemeleri içindeki payının yalnızca %3 seviyesinde olduğuna işaret eden Gülen, bu oranın %4’e yükselmesinin bile kamunun yaklaşık 1 milyar dolarlık yükünün özel sektöre transferi anlamına geldiğini ifade etti.
Tamamlayıcı emeklilik sistemi vurgusu
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) toplam birikimin 2 trilyon TL’ye ulaştığını belirten Gülen, Orta Vadeli Program’da üç dönemdir yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin hayata geçirilmesinin, ekonomiye milyarlarca dolarlık uzun vadeli ve kalıcı fon kazandıracağını söyledi. Gülen, bu fonların yatırımların finansmanı açısından kritik önemde olduğunu dile getirdi.
Faiz, enflasyon ve sektör kârlılığı
Merkez Bankası’nın son 150 baz puanlık faiz indirimi ve enflasyondaki düşüş trendini de değerlendiren Gülen, sigorta sektörünün kârlılık yapısının diğer sektörlerden ayrıştığını ifade etti. 2025 yılının ilk 9 aylık verilerine göre;
hayat ve emeklilik sektöründe sermaye kârlılığı %65’in üzerinde, hayat dışı sigorta sektöründe %40’ın üzerinde, sektör ortalamasında yaklaşık %45 seviyesinde gerçekleşti.
Yüksek faiz ortamının mali gelirleri desteklediğini belirten Gülen, faizlerin düşmesiyle birlikte mali gelirlerde bir miktar gerileme yaşanacağını ancak ekonomik büyüme, yatırımlar ve yeni varlık oluşumunun prim üretimini artırarak bu etkiyi dengeleyeceğini söyledi.
2026 için de reel büyüme beklentisi
TSB Başkanı Uğur Gülen, 2026 yılına ilişkin çalışmaların henüz devam ettiğini ancak sigorta sektörünün enflasyonun üzerinde reel büyümeyi 2026 yılında da sürdüreceğini öngördüklerini ifade etti. Faiz ve enflasyonun daha dengeli bir patikaya girmesiyle birlikte, mali gelirlerdeki olası kayıpların prim üretimiyle telafi edileceğini belirtti.
