Dünyada politik risklerin hızla yükseldiği, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde, sigorta sektörü de kendini yeniden konumlandırıyor. “Sigortacı Kafası” programında Türkite Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen ve sigorta uzmanı Zeynep Türker’in konuğu olan BMS Group Türkiye Genel MüdürüKerim Gürkan, politik risk sigortalarının dünyada ve Türkiye’deki durumunu detaylarıyla anlattı.
“Hiçbir şey bilmediğimiz bir fırtınanın ortasındayız”
Gürkan, programda politik risk ve politik şiddet sigortalarının hem kurumlar hem sigorta piyasaları için önemini vurguladı. Son bir yılda dünya genelinde dengelerin değiştiğini belirterek:
“Hiçbir uluslararası diplomasi temayülleri uygulanmıyor. Hiçbir şey bilmediğimiz bir fırtınanın ortasında pozisyon almaya çalışıyoruz. Bu sadece underwriter’lar için değil, ülkeler ve şirketler için de geçerli.” dedi.
Bu belirsizlik ortamında sigorta piyasalarının proaktif davranması gerektiğini vurgulayan Gürkan, politik risk ve politik şiddet sigortalarının şirketlerin beklenmeyen krizlere karşı korunmasında kritik rol oynadığını söyledi.
“Küresel gerilimler fiyatları artırıyor”
Kerim Gürkan, dünyada yaşanan toplumsal hareketler, savaşlar ve gerginliklerin politik risk piyasasında fiyatlara doğrudan etki ettiğini belirtti:
George Floyd olayları, Ukrayna-Rusya savaşı, Fransa’daki toplumsal hareketler ve Ortadoğu’daki gerilimler gibi olayların her birinin politik risk sigorta fiyatlarını yükselttiğini,
“Gerilimin bile fiyatları artırmaya yettiğini” ifade ederek sigorta piyasalarının ‘lastiğin ne kadar gerildiğini’ ölçerek fiyatlama yaptığını anlattı.
Ortadoğu’da risk büyüyor: İsrail, İran, Lübnan ve Türkiye etkisi
Gürkan, İsrail’de yaşanan son gelişmelerin politik şiddet risk fiyatlarını hızla yükselttiğini belirterek:
“İsrail’deki sigorta penetrasyonu çok yüksek. Yurtdışı kapasitesi oradaki risklere ciddi şekilde maruz kalıyor. Gazze ve Lübnan’daki gelişmeler fiyatları anında yukarı taşıyor.” dedi.
İran’ın nükleer faaliyetleri ve vekalet savaşları (proxy war) ile bölgede gerilimi artırdığını, Türkiye’de doğrudan bir savaş riski olmasa da bölgesel gerilimlerin halk hareketlerine dönüşme ihtimalinin en büyük risk olarak görüldüğünü ifade etti.
“Türkiye’de savaş riski yok, ama savaş teminatı önemli”
Kerim Gürkan, Türkiye’nin coğrafi konumunun risk yönetimi açısından dikkatle izlenmesi gerektiğini belirterek:
“Türkiye’de bir savaş riski görünmese de savaş teminatının bu bölgede alınması çok kıymetli. Çünkü riskler yalnızca savaş patlak verdiğinde değil, bölgesel gerilimlerin tetiklediği halk hareketlerinde de ortaya çıkabiliyor.” dedi.
Bölgede yaşanabilecek protestolar, sokak olayları ve halk hareketlerinin sigorta ile yönetilebilir riskler olduğunun altını çizen Gürkan, sigortalılara ve brokerlara müşterilerini bu riskler için bilgilendirmelerini tavsiye etti.
Savaş, politik şiddet ve sigorta piyasası
Programda, savaşın sigorta genel şartlarında teminat dışı olmasına rağmen, savaş ve politik şiddet sigortalarının farklı poliçelerle alınabildiği vurgulandı:
Terör, sabotaj, halk hareketleri, grev ve ayaklanmalar politik şiddet sigortalarının kapsamına giriyor.
Yabancı ülkelerde faaliyet gösteren Türk müteahhitlerin, hükümetin hukuksuz el koyma riskine karşı politik risk sigortası yaptırabileceği,
Lloyd’s piyasasında LMA 5214 klozunun savaş dahil en geniş teminatı sağladığı belirtildi.
Kerim Gürkan, Libya’da Kaddafi döneminde Türkiye’nin büyük bir müteahhitlik firmasının politik risk sigortası sayesinde tüm zararını tahsil edebilmesinin bu sigortaların önemini gösteren güçlü bir örnek olduğunu aktardı.
“Sigorta sektörü değişen risklere adapte olmalı”
Gürkan, politik risk, siber saldırılar ve savaş gibi risklerin birbirinden ayrı düşünülmemesi gerektiğini, sigorta piyasasının silo mantığından çıkarak daha geniş, hibrit teminat çözümleri üretmesi gerektiğini vurguladı.
“Siber saldırı politik riskten kaynaklanıyorsa, hangi teminata girecek? Tedarik zinciri kesintileri savaş nedeniyle yaşanıyorsa nereye dahil edilecek? Sigorta sektörü bu sorulara cevap verebilmeli.” ifadelerini kullandı.
Finans ve sigorta iş birliği: Yeni nesil ürünler yolda
Finansal risklerin ve emtia fiyat dalgalanmalarının da sigorta sektörü için fırsatlar sunduğu belirtildi. Gürkan, sigorta ve finansal enstrümanların birleşerek yeni hibrit ürünler ortaya çıkardığını anlattı.
“Sigorta şirketleri poliçe ve fiyatı birleştirerek hedging ürünleri gibi finansal riskleri de kapsayan çözümler üretiyor.” dedi.
Örnek olarak Hüsnü Özyeğin’in 90’lı yıllarda aldığı politik risk sigortası sayesinde Türkiye’den çıkarılan eurobond ihracında sigortanın risk primini düşürerek pazarın genişlemesine katkı sağlamasını gösterdi.
Genç sigortacılara tavsiyeler: “Uluslararası, insani ve verimli bir sektör”
Sigorta sektörüne yeni başlayan gençlere seslenen Kerim Gürkan:
“Sigorta sektörü uluslararası bağlantı kurmak için fırsatlar sunuyor, ticareten görece kolay, insan odaklı ve girişimcilik bariyerinin düşük olduğu bir alan. Herkes kendi hobisine ve uzmanlığına uygun bir niş bulabilir.” dedi.
Gürkan, sigorta sektörünün dünya genelinde düşük sürtünme ile büyük hacimde ticaret yapılabilen nadir alanlardan biri olduğunu belirterek gençlere sigortacılığı kariyer seçenekleri arasına almalarını önerdi.
Politik risk sigortası artık lüks değil, ihtiyaç
Jeopolitik risklerin yükseldiği bir dönemde sigorta sektörü, müşterilerini beklenmedik krizlere karşı korumak ve sürdürülebilir ticareti sağlamak için politik risk ve politik şiddet sigortalarını öne çıkarıyor.
Kerim Gürkan’ın ifadeleriyle, “Türkiye’de savaş riski düşük olsa da bölgede yaşanan gelişmeler nedeniyle savaş teminatı ve politik risk sigortası yaptırmak kritik önem taşıyor.”
