Fransa’nın başkenti Paris’te yer alan Louvre Müzesi’nden çalınan mücevhelkeri değerinin 88 milyon euro (yaklaşık 3,4 milyar TL) olduğu açıklandı.
Mücevher hırsızlığı, dünyada “sanat eseri sigortası”nın önemini yeniden gündeme taşıdı. Olay, yalnızca kültürel mirasın değil, aynı zamanda yüksek değerli sanat ve mücevher varlıklarının finansal güvence altına alınmasının da ne kadar kritik olduğunu gösterdi.
88 Milyon Euro’luk Mücevher Kayıp
Insurance Journal’ın haberine göre, Louvre’un özel koleksiyonundaki mücevherlerin çalınmasıyla birlikte kaybın toplam değeri 88 milyon euroyu (3,4 milyar TL) aştı. Bu tür kayıplar yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda kültürel, sanatsal ve tarihsel açıdan da telafisi güç zararlar anlamına geliyor.
Uzmanlara göre, sanat eseri sigortaları yalnızca parasal tazminat sağlamaz; aynı zamanda kaybolan eserlerin takibinde uluslararası iş birliği ve hasar yönetimi süreçlerini de devreye sokar.
Sanat Eseri Sigortası Olsaydı Ne Olurdu?
Eğer Louvre’daki mücevherlerin uluslararası sanat eseri sigortası poliçesi bulunsaydı:
Sigorta şirketi, eserin kayıtlı değerine göre tazminat ödemesi yapacaktı.
Hırsızlık olayı, Interpol ve reasürans ağı üzerinden takip edilecek,
Hasar tazminatıyla müzenin restorasyon ve güvenlik yatırımları finanse edilebilecekti.
Bu nedenle uzmanlar, sanat sigortasının yalnızca bir koruma değil, aynı zamanda kültürel varlıkların sürdürülebilirliği açısından zorunlu bir güvence olduğunu vurguluyor.
 
                                                             
                                                                  



 
                         
                                                                                     
       
                                                 
                                                 
                                                 
                     
                     
                    