Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, son dönemde artan orman yangınlarının sigorta teminat kapsamındaki yerini ve sektörün afetlere hazırlık durumunu değerlendirdi. Gülen, orman yangınlarının sigorta poliçelerinde yangın teminatı kapsamında değerlendirildiğini belirterek, sigortasız konut, iş yeri ve tarımsal varlıkların ciddi risk altında olduğunu vurguladı.
“Orman yangınları poliçelerde teminat altında”
NTV’de Noyan Doğan’ın sunduğu Bakış programına konuk olan Gülen, orman yangınlarının Türkiye’de özellikle yaz aylarında artış gösterdiğini, bu yangınların sigorta poliçelerindeki teminat kapsamına dahil olduğunu belirtti. Konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Bir konut veya iş yeri sigortasında yangın teminatı varsa, orman yangınlarından kaynaklanan zararlar sigorta tarafından karşılanır. Sadece konutlar değil, tarım sigortaları kapsamında hayvanlar ve mahsuller de yangın nedeniyle telef olursa teminat altına girer.”
Yangın kaynaklı hasarların balık üretim tesisleri gibi tarımsal işletmelerde de karşılanabildiğini ifade eden Gülen, vatandaşların ve işletmelerin afet risklerini göz önünde bulundurarak sigorta yaptırmalarının önemine dikkat çekti.
Kasko ve DASK hangi durumda devreye giriyor?
Gülen, araç sahiplerinin orman yangınlarında yaşadıkları hasarların trafik sigortası kapsamında karşılanmadığını, bu zararların yalnızca kasko poliçesi bulunan araçlar için karşılanabileceğini vurguladı. Öte yandan, DASK poliçelerinin yalnızca deprem teminatı sunduğunu hatırlatarak, “Orman yangınları DASK kapsamında değil, ancak çıkarılması beklenen Zorunlu Afet Sigortası yürürlüğe girdiğinde yangın, sel, dolu, toprak kayması gibi afetlerin zararları da teminat altına alınacak,” dedi.
“Konut sigortalılık oranı düşük, risk büyük”
Gülen, Türkiye’de 100 konuttan yalnızca 25’inin konut sigortası, 50’sinin ise DASK kapsamında olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yangınlar, deprem, sel ve diğer afet riskleri giderek artıyor. Bu riskler, varlıklarımızı korumayı ve sigortanın önemini daha da artırıyor. Sigorta, bir maliyet değil, risk transfer aracıdır. Vatandaşlarımızın, işletmelerimizin ve üreticilerimizin riskleri analiz ederek poliçe yaptırmaları hayati önem taşıyor.”
Sektör 2025’te güçlü büyüdü
Programda sigorta sektörünün 2025 yılının ilk yarısındaki performansını da değerlendiren Gülen, sektörün yılın ilk beş ayında 484 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdiğini, haziran sonunda ise 556 milyar TL seviyesine ulaşacağını belirtti. Yıl sonu için belirlenen 1,2 trilyon TL prim üretimi hedefinin rahatlıkla aşılacağını ifade eden Gülen, sektörün %51 oranında büyüyerek enflasyonun üzerinde performans gösterdiğini söyledi.
Sağlık sigortaları zirveye çıktı
Sağlık sigortalarının büyümede önemli rol oynadığını belirten Gülen, tamamlayıcı sağlık sigortalarına artan talep sayesinde sağlık sigortalarının zorunlu trafik sigortasını da geride bırakarak en yüksek prim üreten branş haline geldiğini aktardı.
“Sağlık hizmetlerinde erişim zorluğu, vatandaşları tamamlayıcı sağlık sigortalarına yöneltiyor. Uygun fiyatlı ve erişilebilir olması nedeniyle tamamlayıcı sağlık sigortası özellikle orta gelir grubunda önemli bir alternatif haline geldi.”
Risklerin sigortaya transferi kritik
Gülen, artan iklim riskleri, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle sigorta bilincinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin riskleri analiz ederek hangi riskleri sigortaya transfer edeceğini belirlemesi ve buna uygun poliçeleri yaptırması çok önemli. Bu hem varlıklarımızı korur hem de afetlerin ekonomik yükünü hafifletir.”
ETRAFIMIZDA 400-500 TANE RİSK VAR
Bu noktada Gülen, sigorta ile risk transferinin bireylerin kontrol edebileceği bir alan olduğunu vurgulayarak şu ifadeyi kullandı:
“Etrafımızda yaklaşık 400-500 tane risk var. Yani bu sandalden düşmek de bir risktir ama herkes kendi etrafına bakarak hangi risklere karşı karşıya kalabileceğini belirlerse ona göre de bu risklerin hangisini sigorta sektörüne transfer edeceğini aslında kendi başına bile bulabilir.”
Bu yaklaşımın sigorta aracılığıyla afetler ve beklenmedik riskler karşısında sürdürülebilir bir güvence sağladığını kaydeden Gülen, sigortanın yalnızca bir finansal güvence değil, toplumun afetlere karşı dayanıklılığını artıran bir araç olduğunu ifade etti.
